Uğur Kepekçi
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, Bağımsız Türkiye Partisi hareketini başlattıktan sonra “Milli Ekonomi Modeli” ve “Sosyal Devlet Milli Devlet” projeleriyle milletimizi zengin, devletimizi kâinat devleti yapabileceğini söylemişti.
Milli Ekonomi Modeli kapsamında vatandaşa sunulan vaatlerin yerine getirilebilmesi için gerekli imkânların yeraltı ve yerüstü kaynaklarından, madenlerden karşılanacağını söylemişti. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin topraklarında 3 katrilyon dolarlık madenimizin varlığından bahsetmişti.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 3 katrilyon dolarlık madenimiz olduğu kuru bir iddia olmayıp bilimsel gerçeklere dayanıyordu. İktidar sahipleri Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bu söyleminden çok rahatsız olmuştu. Çünkü madenlerin petrol ve doğalgazın ülke topraklarında varlığı, yabancılar tarafından bilinen bir gerçekti. Onların hesabı, milletin gözünden ırak bir şekilde madenleri ele geçirilmekti. Haydar Hoca onların oyununu bozmuştu.
Maden zengini olan ülkemizin kaynaklarında gözü olanlar, sinsi bir plan hazırladılar. Halk tabanında etki ajanlarını devreye soktular. Saf vatandaşa el altından “Lozan’da gizli bir madenin olduğunu, Cumhuriyetin 100. yıldönümüne rastlayan 2023 yılına kadar madenleri çıkartmamızın yasak olduğu” yalanını yaydılar.
Bir yandan Lozan’daki gizli madde yalanını yayarken bir yandan da Atatürk düşmanlığını körüklediler. Bu konuda da saf ve cahil halkı kullandılar. Resmi ağızlarla söylenmeyen fakat halk tabanında yayılan bu yalan, ülkenin en ücra köşesinde bile dillendirildi.
İktidar sahipleri halkımıza, “madenimiz yok, doğal gazımız yok, petrolümüz yok,” diye propaganda yaparken bir yandan da 15 yılda 386 bin maden ruhsatı vererek çoğu yabancılara ait olan şirketlere ve yandaşlarına madenleri peşkeş çektiler.
Başta Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu olmak üzere vatandaşlarımıza her fırsatta gerçekleri anlatmamıza rağmen kirli siyaset ve algı yönetimiyle halkımız kandırıldı. Arada bir meydana gelen maden kazalarında gerçekler meydana çıkmasına rağmen getirilen yasaklar ve iktidar gücüyle meselenin aydınlanmasının hep önüne geçildi.
Son yaşanan Erzincan’daki altın madeninde meydana gelen göçükle yine madenler gündeme geldi. Bu aşamadan sonra Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş’ın sosyal medya mesajlarını aktaralım:
“Erzincan’da altın madeninden siyanür sızıntısı gündemde. Sorulacak soru “Siyanür sızıntısı niye oldu?” değil, “Maden kimin?” Maden, Cumhurbaşkanının hısımları ile Kanadalı firmanın ortak işletmesi. Lozan? Gizli madde? Altın? Türkiye’de maden? Hepsinin cevabı burada.”
“Bu arada Erzincan’daki maden 2016’dan beri faaliyette. Yani “Lozan’ın bitiminden” 7 yıl öncesinden beri. Hem de yandaşlar işletiyor. Demek ki neymiş? Bu ülkede madenler varmış ve bunların işletilmesinde Lozan diye saçma sapan bir engel yokmuş.”
“Madenimizden çıkan altını ecnebiye verip bizi 3 kuruşa muhtaç etmeleri yetmiyormuş gibi bir de göçük altında bırakıyorlar. Herkesi dış güçlerin adamı olmakla suçlayan AKP dış güçlerin gerçek partneridir.”
“Konu sadece siyanür değil, konu altın! Konu yüz binlerce madenimizi halkın yararına kullanmak yerine peşkeş çekilmesi. Bütün siyasilerin görmezden geldiği ama aslında bütün her şeyin kilitlendiği konu. Soyuluyoruz!!!”
“Sadece Erzincan’da altın madenimiz peşkeş çekilmedi ETİ Seydişehir Alüminyum 2005 yılında, -1 milyar $ değerindeki gayrimenkulleri, -1,5 milyar $ değerinde rezervi, -1 milyar $ değerindeki puan ile 305 milyon $’a Cengiz Holding’e peşkeş çekildi 1 milyar $ ödüller ki Oymapınar Barajı da promosyon olarak verildi. Soyuluyoruz!”
Bu bilgiler ışığında kafalarda oluşan deli sorulara cevap bulmuş oluyoruz galiba:
“Lozan bahane, soygun şahane!”
Yabancılara ve yerli işbirlikçilerine satılan madenlerimizin asıl sahibi olan milletimize verilebilmesi için çözümü BTP lideri Av. Hüseyin Baş yine sosyal medya hesabından duyuruyor:
“Türk siyasetinde madencilik politikası olan hiçbir parti yoktur. Biz özelleştirme politikalarına tümüyle karşıyız ve yeraltı madenlerinin tamamen Türk milletine ait olması gerektiğini savunuyoruz.”
Şimdi tercih milletindir. Ya soygun devam edecek, size hiçbir şey kalmayacak; ya da size ait olanları size verecek olan BTP lideri Hüseyin Baş’a destek çıkılacaktır.
