İktidar sahipleri saltanatlarını korumak için her yolu denediler, ancak bir türlü milletimizi ve kendilerini düştüğü bataklıktan çıkartmaya güçleri yetmedi. Yolun tükendiği bir anda son bir hamle daha denemeye kalkıştılar. Ancak bu denemeye kalkıştıkları hamle gerek ilim etiği gerek de ahlaki olarak hiç de yakışık olmayan bir yoldur.
Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla birileri Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın “30 yılımı verdim” dediği, dünya nüfusunun 4,5 milyarını kapsayan devletlerde uygulama alanı bulan, 2005 yılından bu yana kamuoyuna sunulan, 26.06.2013 yılında marka tescili alınan; Milli Ekonomi Modelini aşırmaya kalıştılar.
Hâlbuki aşırmaya kaçırmaya gerek yoktur. Modelin resmi sahipleri ve varisleri bu modelle sadece Türkiye’yi değil dünyayı kurtarmak üzere yola çıkmış, insanlığın gururu bir kadrodur ve kimseden de saklayacak değillerdir. Yeter ki samimiyetle kapıya gelinsin…
Ancak bu modelin çok önemli bir özelliği vardır. Modelin kodları sadece bu kadronun elinde ve gönlündedir. Adam gibi geleceksiniz ve modelin kodlarını bilen Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın yetiştirdiği Av. Hüseyin Baş ve kadrosuyla birlikte çözümle buluşacaksınız. Aksi halde milletimizin zamanını ve hayallerini çalmaktan başka bir iş yapmış olmayacaksınız.
Geçen akşam Prof. Dr. Haydar Baş’la Haftanın Sohbeti programında konuşan Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi ve BTP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu bu konuda çok önemli bir uyarıda bulundu:
“Milli Ekonomi Modeli Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınmış ve dünyada uygulama alanı bulmuş, dünyanın birçok yerinde akademisyenler ve ilim adamları tarafında tasdik edilmiş, uluslararası kongrelerde tartışılmış bir modeldir. Bu modeli okuyup ya da bir kısmını alarak uygulayabilmeniz asla mümkün değildir. Bu modelin sırrı liderde ve kadrosundadır. Bu şuna benzer. Hz. Mevlana’ya fakir bir adam gelir yoksul olduğunu ve kendisine yardım etmesini ister. Hz. Mevlana da yerden bir avuç toprak alır ve okuyup fakirin eline koyar. Bir anda elindeki toprak altın olur. Adam sevinçle gider. Bir zaman sonra gelir ve kendisine toprağı altın eden duayı öğretmesini ister. Hz. Mevlana da okuduğu duayı fakir adama öğretir.
Adam bir zaman sonra gelir ve Hz. Mevlana ya ‘neden beni aldattın. Ben elime toprak alıyorum senin dediğin duayı okuyorum ama toprak altın olmuyor.’ Deyince. Hz. Mevlana ‘evladım dua aynı dua ama ağız aynı ağız değil’ deyince fakir adam sırrın duada değil de duayı yapan ağızda olduğunu anlar ve mahcubiyet içerisinde gider. İşte Milli Ekonomi Modeli böyle bir şeydir. Sizin elinizde netice çıkmaz. Zaten modeli birkaç satır aşırmakla kimsenin anlaması mümkün değildir. Model bir bütündür. Mutlaka bütüncül olarak ele alınmalıdır. Bu sebeple Milli Ekonomi Modeli üzerinden oynanmak istenen oyunlar boşuna uğraştır. Yapılacak iş bellidir. Modelin sahipleriyle olacak ve sırrını onlardan öğreneceksiniz.”
Şimdi görev milletimizdedir. Bugüne kadar kendini farklı yollardan kandırmaya çalışanlara cevap verecek olan da yine halkın kendisidir. Halkımız; “30 yıldır adını sakladığınız, sırt döndüğünüz Haydar Hocanın modelini mi çalıyorsunuz, hadi oradan!” demelidir.