Uğur Kepekçi
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş’ın eşsiz zekâsıyla BTP İstanbul İl Başkanlığı İstanbul Valiliğine 10 Kasım’da Ayasofya’da mevlit okutma talebinde bulunmuştu. Maalesef haklı bir gerekçe bile sunmak lüzumu hissedilmeden bu talep reddedildi.
Peki, Ayasofya’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için okutulmak istenen mevlidi şerifi reddetmekle yetki ve etki sahipleri neleri kaçırdılar?
İster kabul edin ister kabul etmeyin siyasi iktidarın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı yaklaşımı pek de olumlu değildir. Ne kadar laf ebeliği yapmaya, hakikati gizlemeye kalkışırlarsa kalkışsınlar; vatandaş cephesinde oluşan genel kanaat budur. Bu konuda oluşan kanaat elbette bir günde oluşmadı.
Milli bayramlarda yapılan yanlışlar. Atatürk’e yapılan hakaretlere göz yummalar. Ömrünü Atatürk’e düşmanlıkla geçiren fesli sessiz, cübbeli cübbesiz her kim varsa onlara karşı gösterilen müsamahalar. Ayasofya’da hutbelerden Atatürk’e lanet okunduğuna şahit olunduğu halde ses çıkartmamalar. Aynı güne rastlayan cumhuriyet kutlamalarında, nice zaferlerde, kurtuluş günlerinde, 10 Kasımlarda merhum Atatürk’ün adını ağızlarına almaktan imtina etmeler…
Yapılan yanlışlar neticesinde Atatürk üzerinden farklı bir kutuplaşma daha gerçekleşmiştir.
Tam da ayrışmanın zirve yaptığı bir zamanda Bağımsız Türkiye Partisi’nin Ayasofya’da mevlit talebi toplumsal barışa katkı sağlayacaktı. Devlet millet kaynaşmasına zemin oluşturacaktı. Ama maalesef siyasi otoritenin tercihi daha ağır bastı ve Ayasofya’da mevlit reddedildi.
Bir de üstüne üstlük bugüne kadar resmi otoritenin hiç teşebbüs etmediği halde başka bir camide Atatürk için mevlit okuttular. Bu adımda samimiyet olmadığı için maksat hasıl olmamıştır. BTP’nin gayesi “dost bizi bağda görsün” değildi. Onların maksadı toplumsal uzlaşıydı. Yoksa BTP kadroları Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın direktifleriyle çeşitli camilerde televizyonlarda Atatürk’e mevlit okutma geleneğini yılladır yerine getirmektedir. Bu sene de yine Meltem Televizyonundan canlı olarak muhteşem bir mevlit programı tertip edilmiştir.
Bazı olaylar turnusol gibidir. Gizlenen emelleri açığa çıkartır. Ayasofya’nın açılışını cumhuriyet ve Atatürk karşıtlarının şovuna dönüştürdüklerinde BTP kadroları bunun ibadetten çok siyasi amaç taşıdığını dile getirmişlerdi.
Ayasofya’da mevlit talebine İstanbul valiliğinin reddi sonrasında Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı yayınladığı Twitter mesajında “10 Kasım’da Ayasofya Camii’nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhuna mevlidi şerif okutma talebimiz reddedildi. Demek ki Ayasofya ibadete değil siyasete açılmış” ifadesine yer verdi. Demem o ki “mızrak çuvala sığmıyor” maalesef…
