24 Kasım öğretmenler günü olarak kutlanır ülkemizde. Tebrik mesajları, sosyal medyada etkinlikler, bir dal çiçekle yahut bir hediye paketiyle hatırlanır öğretmenlerimiz. Elbette hiç yoktan iyidir. Yılda bir gün dahi hatırlanmak, sevgi seli oluşturmak, toplumda sinerji oluşturur.
Çünkü toplum olarak bir anlık mutluluklara dahi muhtaç hale geldik. İçerde ve dışarda o kadar sorunla boğuştuğumuz, yoksulluk sınırı altında bir hayat sürmeye mecbur bırakıldığımız bir zaman diliminde; anlık ve günlük mutluluklar dahi sevincimize sevinç katmaktadır.
Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlerimiz hakkında sarf ettiği sözlerden bir demet paylaşayım:
“Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.”
“Cumhuriyet sizden ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesiller ister.”
“Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.”
“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.”
“Herkesin kendine göre bir zevki vardır. Kimi bahçe ile meşgul olmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır.”
“Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.”
“Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınız için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.”
“Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.” (Mustafa Kemal Atatürk)
Eğitimli, fikri ve vicdanı hür; eğitim kadrosu olmayan bir ulusun ayakta kalmasının imkânı yoktur. Onlara, hem devlet, hem millet olarak saygıda, sevgide kusur etmemek ve geçim sıkıntısı çektirmemek lazımdır.
Öğretmenlerimiz, kendini geliştirmek ve geçimini sağlamak adına ekonomik açıdan olması gereken bir seviyede değildir.
İmamı Şafii hazretleri “Eğer ben ilim tahsil ederken bir baş soğan derdine düşmüş olsaydım bu ilmi tahsil edemezdim” ifadesiyle eğitimcilerin maddi kaygılarının ilim tahsillerine engel olabileceğini işaret etmiştir.
Her yıl sadece öğretmenler gününde hatırlanan ve sembolik birkaç tören, birkaç güzel söz ve beklide bazı duyarlı kimseler tarafından alınacak hediye? Öğretmenlerimiz her şeye rağmen gene de kendilerine düşen fedakârlıklardan kaçınmadan görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Millet olarak onlara minnet borçluyuz.
Hz. Ali Efendimiz “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” buyurmakla öğretmenlerimizin kutsal bir görev üslendiklerini ifade etmiştir.
Toplum olarak bize düşen görev de bizi eğiten fedakâr öğretmenlerimizi bir gün değil, her gün hayırla yâd etmek ve gereken saygı ve sevgiyi onlardan esirgememektir. İyi ki varsınız değerli öğretmenlerimiz. Hayatta olanlara sağlık ve mutluluk; vefat edenlere Allahtan rahmet diliyorum.
Uğur Kepekçi