Öğretmenlerimiz mutlu mu?

Geçtiğimiz günlerde 24 Kasım 2014 Pazartesi günü öğretmenler günüydü. Biz de insan eğitiminde emeği geçen herkesin öğretmenler gününü kutluyoruz.  Elbette öğretmenlerimizin bir gün de olsa özel bir günde, özel bir gündemle anılması güzel bir şeydir. Ben bu makalemde öğretmenler gününe ve öğretmenlerimize farklı bir pencereden bakmak istiyorum.
İnsan hayatında eğitimin çok büyük önemi vardır. Toplumlar, medeniyetten ve uygarlıklardan; eğitimli insan sayısı ve seviyesi kadar istifade eder. Bu eğitim süreklidir ve ölünceye kadardır. Başka bir ifadeyle “İlim beşikten mezara kadardır.” Bu nedenle eğitim kadrosuna büyük önem verilmelidir.
Eğitime verilmesi gereken önemin daha iyi anlaşılması için Hz. Ali (a.s.) ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadelerini aktarmak istiyorum.   Hazreti Ali (a.s.) ; “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.”  Mustafa Kemal Atatürk; “Öğretmenler, yeni nesiller sizin esriniz olacaktır.”
Bu kadar güzel iltifatta bulunulan öğretmenlerimize gerçekten hak ettikleri değer verilmemektedir.
Öğretmenlerimiz insan onuruna yakışır bir geçim standardına ve toplumda hak etikleri saygınlığa hala erişebilmiş değildir.
Toplumda yaşayan her ferdin üslendiği görevleri yerine getirebilmesi için başta onun ihtiyaçlarını yerine getirmek lazımdır. Geçim derdiyle uğraşan bir eğitimcinin, öğrencilerine gerekli eğitimi verebileceğini zannetmiyorum. Eğitimcilerin öncelikle kendine yeter ve insanlık onuruna yakışır bir geçim standardına erişmesi gerekmektedir. İktidar sahipleri maalesef yıllardır bu meseleyi çözüme kavuşturamamış.
Birde kendini eğitime adamak isteyen yığınlarca atanamayan öğretmenler meselesi vardır. Uygulanan diğer yanlış politikalar gibi eğitimde de çok ciddi yanlışlara imza atan AKP iktidarı, bu meseleyi de çözüme kavuşturamamıştır. Öğrenciler okullarda öğretmen bekliyor; öğretmenler de atanma bekliyor. Bu kadar garabet herhalde dünyanın hiçbir yerinde yoktur.
AKP iktidarının eğitimde yaptığı en büyük iş; kitap, defter, tablet dağıtmaktır. Bununla öğünürken, belki de eğitimde milli kelimesinin en fazla tahribata uğradığı dönemleri yaşamaktayız. Eğitim sistemimiz; yeni nesilleri nasıl yetiştireceğine bir türlü karar veremeyen, sürekli sınav sistemini değiştiren, ne yaptığı ve ne yapacağı belli olmayan bir görüntüdedir.
Bu yaşanan uygulamalardan en fazla öğretmenlerimiz zarar görmektedir. Görüşlerine başvurduğumuz öğretmenler mutsuz ve umutsuzdur. Bu haldeyken Öğretmenlerin “öğretmenler günü” nasıl kutlu olur anlamakta zorlanmaktayım.
Uğur Kepekçi / 28 Kasım 2014

Önerilen Makale

Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ülke çapında il, ilçe olağan kongrelerini son sürat tamamlamaya sonunda da …