Elbette her işin bir sırrı, her sırra ulaşmanın da bir yolu vardır.
- Gözü Korumak
Gözü, çirkin ve istenilmeyen şeylerden korumak, kalbi meşgul eden ve Allah’ın zikrinden alıkoyan şeylere bakmamaktır. Hz. Peygamber (sav) Şöyle buyurmuştur:
Haram bakış, İblis’in zehirli oklarından bir oktur. Kim Allah’tan korkarak onu terkederse, Allah Teâlâ o kuluna tadı kalbinde beliren bir iman ihsan eder.( Hâkim, (Huzeyfe’den sahih bir senedle))
Câbir, Enes’ten, o da Rasûlullah’tan (s.a), şu hadîsi rivayet etmektedir:
Beş şey vardır ki oruçlunun orucunu bozar: a) Yalan, b) Gıybet, c) Nemime (kovuculuk), d) Yalan yere yemin etmek, e) Şehvet ile bakmak.( el-Ezdî, (Enes’ten)
- Dili Korumak
Dilini hezeyan, yalan, gıybet, nemime, fahiş konuşma, galiz konuşma, kavga ve riya ile konuşmaktan korumaktır ve aynı zamanda dili sükût etmeye icbar, Allah’ın zikri ve Kur’an tilâvetiyle meşgul etmektir. Bu ise, dilin orucudur.
Süfyan es-Sevrî şöyle der: Gıybet, orucu bozar. Bu hükmü Bişr b. el-Hâris rivayet etmektedir.
Leys, Mücahidden “İki haslet vardır. Onların ikisi de orucu bozar: a) Gıybet, b) Yalan” dediğini rivayet etmektedir. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Oruç, mü’min için kalkandır. Bu bakımdan herhangi biriniz oruçlu ise, fahiş konuşmasın, cahilce hareket etmesin. Eğer bir kişi kendisiyle çirkin konuşur veya dövüşürse, desin ki: ‘Ben oruçluyum, ben oruçluyum”. (Buharî ve Müslim, (Ebu Hüreyre’den)
Oruç vücudu günahlardan korumaktır.
Hz. Peygamberin devr-i saadetinde oruç tutan iki kadın, günün son saatinde açlık ve susuzluktan bitkin bir hale geldiler, neredeyse telef olacaklardı. Hz. Peygamber’in huzuruna bir elçi göndererek oruçlarını bozmak için izin istediler. Bunun üzerine Rasûlullah kendilerine bir fincan göndererek şöyle buyurmuştur:
“Onlara söyle! Yediklerini bu fincana kussunlar.”
Kadınlardan birisi, fincanın yarısı kadar katı bir kan ile iri bir et parçası kustu. Diğeri de aynı şekilde kusarak fincanı doldurdu. Hâdiseyi gören halk, hayretler içerisinde kaldı. Bu durum karşısında halkın hayretini Rasûlullah şu mübarek sözleriyle gidermeye çalıştı:
“Bu iki kadın, Allah’ın kendilerine helâl kıldığı şeylerden uzaklaşarak oruç tuttular. Fakat Allah’ın kendilerine haram kıldığıyla iftar ettiler. Bir arada, oturarak onu bunu çekiştirdiler. İşte fincanda gördüğünüz irin, onların yemiş olduğu halkın kanı ve etidir”
- Kulağı Korumak
Kulağı her mekruhu işitmekten alıkoymak gerekir. Çünkü söylenilmesi haram olan herşeyin işitilmesi de haramdır. İşte bu sırra binaen Allah Teâlâ, gıybet dinleyen ile haram yiyeni eşit tutmuştur: Onlar sürekli yalan dinlerler, haram yerler. (Mâide/42)
Bu sırra binaen Hz. Peygamber de şöyle buyurmaktadır; “Gıybet edenle, onu dinleyen, günahta ortaktırlar.” (Taberânî)
- Diğer Azaları Korumak
- iftarda az yemek