Hamurkârımız, Üstadımız Haydar Hocamız!
Kabullenmek zor da olsa ansızın gidişinizin üzerinden iki yıl geçti. Ölümün ve hayatın sırrını en iyi bilen biri olduğunuz için her dem yaşadığınız hayatı anlamlı kılan işlere imza attınız.
Bir bahçıvan titizliğiyle gönül bağınızdaki gülleri yetiştirdiniz.
Ölümsüz fikirlerinizle, muhabbet pınarı gönlünüzle, ölmüş kalplerimizi dirilttiniz.
Zifiri karanlıklarda bile yolumuzu ve gönlümüzü aydınlatan bir ışık oldunuz.
İnsanların karanlıklarla boğuştuğu, yolunu bulmakta zorlandığı bu dönemde yaktığınız ışıkla aydınlanıyoruz.
Toplumda huzur ve kardeşliği hâkim kılmak için ektiğiniz sevgi ve barış tohumları yeşerdi, ağaç oldu, meyve veriyor.
Ortaya koyduğunuz hizmetler çığ gibi büyüyor, sel gibi çağlıyor. Yollar açılıyor, su akıp yolunu buluyor. Bu yürüyüşün önünde durabilecek hiç bir güç yoktur.
Bizlere bıraktığınız her düşüncenizi, canımız kadar aziz bilerek kutsal bir emanet olarak görmeye devam edeceğiz. Size verdiğimiz sözlerde sadık kalacağız.
Yetiştirdiğiniz kadronuz görevinin başındadır. Gözünüzün arkada kalmadığını biliyoruz. Çünkü “bizim dönemimiz başladı” müjdenizle bizlere umut ve heyecan ateşini sönmemek üzere yaktınız da gittiniz.
İnsanlığın refahı adına çıktığınız yolda; emanetiniz olan Milli Ekonomi Modelini, Sosyal Devlet Milli Devlet projelerinizi, iktidar etmek için emin adımlarla; evladınız Hüseyin’in önderliğinde yürümeye devam ediyoruz.
Siz son nefesinize kadar bize kutlu bir emanet bırakmaya çalıştınız; bizler de son nefesimize kadar bu kutlu emanetinizi taşımaya söz veriyoruz.
Var bi hayalimiz…
Not: 2022 yılı Prof. Dr. Haydar Baş‘ın vuslatının seneyi devriyesinde kırk yaş üstü mektup yarışmasında 3. olan mektubumuzdur.