“Peygambere salavat okumak ve destek olmak” makalemizle, Ahzap suresi 56. Ayette geçen emrin, salavat okumak mı yoksa destek vermek mi olduğu hakkında araştırmalarımızı sizlerle paylaşmaya devam edelim. Bu konuda meşhur tefsir âlimlerinin görüşünü paylaşarak, meselenin aydınlığa çıkmasına katkı sağlayarak bazılarının yanılgısına dikkat çekmek istedik. Müslümanlar bencillik ve cahilliği kendilerine şiar edindiğinden, her önüne gelen “bence” diyerek ilim ve irfanlarının acizliğine …
DevamıPeygambere salavat okumak ve destek olmak
Peygamberi sevmenin, O’na yakınlığın emarelerini üzerinde taşımayan kimselerin, O’na bağlılıktan ve sevgiden bahsetmesi sadece kuru bir iddiadan ibarettir. Bir hadis-i şeriflerinde Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) kendine yakınlık sağlamak isteyenlere yolunu işaret etmiştir. “Kıyamet gününde insanların bana en yakın olanları, Bana en çok salâtı selâm getirenleridir.” (Tirmizî, Vitir 21). Peygamberimize salât-ü selam getirmekle, O’na olan sevginin ve yakınlığın artması gerçekleşecek, …
DevamıKaybolan değerlerimiz – 4
Aslında nasihat dinlememek, bir hastalığın da habercisidir. Ama maalesef bu halde bulunanlar kendinin hasta olduğunu da kabullenmekte zorlanmaktadır. İnsanlar dünyevi ya da uhrevi (belki de geleceklerini etkileyecek) çok önemli konularda birilerinden nasihat ya da fikir almak yerine, işine geldiği gibi yaşama yolunu seçmiş, nefsindeki gurur da onu bu konuda ayıkmaması için nasihatçiden uzak tutmaya çalışmaktadır. Gururu da kişiyi, “onun bildiği …
DevamıKaybolan değerlerimiz – 3
Tarihten günümüze gelinceye kadar söylenmiş birçok sözün, kim tarafından söylendiği belli değildir. İşte halka mâl olma nüktesi burada yatmaktadır. Yaşanmış, tecrübe edilmiş, acısı ya da tatlısı yaşanmış sözlerdir. Adı üstünde topluma mâl olmuş sözlere atasözü denilmiştir. Büyükler deler ki: “Dünyaya iki defa gelmeyi istemektense, senden önceki bir büyüğün sözünü dinle kâfidir.” Yine bu konuda söylenmiş çok manidar sözlerden biri de: …
DevamıKaybolan değerlerimiz -2
Türk milleti, diğer milletlere nazaran gerek İslamiyet’i kabul etmeden önce, gerek İslamiyet’i kabul ettikten sonra elde ettiği değerlerine sımsıkı sarılmış bir millet olma özelliğini kazanmıştır. Bu nedenle asırlar boyu süren devletler kurmuş, ya da yıkılanın yerine yeni devletler kuracak kudret ve kabiliyeti kazanmıştır. Tarihi incelediğimizde, millet olarak gittiğimiz yerde ecdadımız; işgal mantığından çok fetih mantığını hâkim kılmış, kendi taşıdığı değerlerin …
DevamıKaybolan değerlerimiz -1
Toplumsal sorunların iyice açığa çıktığı, ahlaki çöküntünün gittikçe derinleştiği; rüşvetin, zinanın, uyuşturucu kullanımının, kadın cinayetlerinin, sıradan sebeplerle adam öldürmenin; önü alınamaz bir hal aldığı dönemleri yaşıyoruz. Bu durum, asırlardır dünyaya ahlak ve medeniyet dersi veren Türk milletine, asla ve asla yakışmamaktadır. Bir yerde işler yolunda gitmiyorsa, orada ciddi sorunlar var demektir. İşleri yoluna sokmanın kuralı; önce teşhis, sonra tedavidir. Lüks …
DevamıKendinizle yüzleşmeye var mısınız? / İCMAL DERGİSİ / EYLÜL 2019
Yapılacak her işe, hayırlı bir neticeye ulaşması için mutlaka temiz bir niyet ile başlanması lazımdır. Büyükler “niyet hayır, iman selamet” buyurmakla dikkat çekmek istedikleri nokta asılında tam da budur. Bir işin gerek Allah(c.c.) katında, gerekse de kul katında, güzel neticeye ulaşması, niyetle direk alakalıdır. Bir kimseye verdiğiniz selamdan tutun, takındığınız tavır, yaptığınız iş ne olursa olsun; gönlünüzün tavrıdır (niyetinizdir) aslında… …
DevamıDünya başımıza yıkılacak
Yaşadığımız dünyaya ibret nazarıyla bakınca, insanlık değerlerinin kalmadığını; manadan çok, maddenin hükümran olduğu bir zaman diliminde yaşadığını anlıyor insan… İbret nazarıyla bakamayan, gününü gün etmeye çalışan; insanlığın iflasından fayda elde edenlere zaten sözümüz yoktur. Fazla uzatmadan, konuyu Yemen’deki insanlık dramına çekmek istiyorum. 2018 yılında Birleşmiş Milletlerin açıkladığı rapora göre: “Savaşta, 3 yılda en az 6 bin 800 sivil hayatını kaybettiği ve 10 bin 700’den fazla …
DevamıBirileri ya dosttur ya düşman
Suriye’de yıllar önce başlayan Arap baharı fitnesine dâhil olduğumuz günden bu yana; başımız bir türlü beladan kurtulmadı. Milletimizin dini duyguları ve merhameti istismar edilerek, Muhacir-Ensar kardeşliği teması işlenerek; Suriye’den gelen göçlere zemin hazırlandı. Ülkemiz baştanbaşa Suriyeli göçmenlerle doldu. İktidarın feryadına bakılırsa, ekonomik ve sosyal açıdan bu işin daha fazla yürütülemeyeceği meydana çıkmıştır. Güvenli bölge arayışları ve gayretleri, sözün bittiği noktayı …
DevamıÖLÜM YA DA ÇÖZÜM / İCMAL DERGİSİ / AĞUSTOS 2019
Teknoloji çağında yaşadığımız için dünyadaki ekonomik, sosyal ve siyasal değişim ve gelişimin dışında kalmak asla mümkün değildir. İnternetle elde edilen iletişimi faydasıyla zararıyla elbette bizlerde yaşayacağız toplum olarak. Yolların, köprülerin, sanayinin gelişmesi, yeni enerji kaynakları, yeni tasarımlar; yeni buluşlar, yeni silahlar, yeni ulaşım teknikleri; yeni üretimler yeni tüketimler… Gelişime değişime kapıları kapalı, dünyadan habersiz, insanlığın bu seviyesinden habersiz; elbette bir …
DevamıÇıldırıyoruz galiba!
İnsanımız tarihte olmadığı kadar gergin, olmadığı kadar öfkeli ve kavgalı bir dönem yaşamaktadır. Gerek medyaya yansıyan haberler, gerek sosyal hayatta yaşadığımız olaylar, bizi karamsarlığa sevk etmektedir. Tarihte gittiği her yere medeniyet götüren, güzel ahlak numunesi nesiller yetiştiren, merhamet timsali bir milletten böyle bir nesil yetişeceğini söyleseler kimse inanmazdı. Ama maalesef hiç kimsenin birbirinden emin olmadığı hallere düştük. Hâlbuki Âlemlere Rahmet …
DevamıEğitimli, işsizler ordusuna sahibiz
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019-2020 Yüksek öğretim akademik yılı açılış töreninde bir konuşma ve yorumlar yaptı. Yaptığı konuşma ve yorumlarına bazı eleştirilerim olacak. Çünkü soruna doğru teşhis konulmazsa, tedavi de yanlış olacaktır. Gayemiz kendi penceremizden gördüklerimizi paylaşarak fayda sağlamaktır. Kim ne derse desin, Türk milli eğitimi hala milli bir çizgide değil ve Türk milleti şanına layık bir eğitim …
DevamıHz. Hüseyin’i neden seviyoruz?
Hz. İmam Hüseyin, Allah’ın kutlu elçisinin beyan ettiği “benden sonra yolunuzu sapıtmamanız için size Allah’ın kitabı ve benim Ehl-i Beyt’imi emanet olarak bırakıyorum” diye işaret ederek altını çizdiği iki emanetin fertlerinden biridir. Onu sevmek, Ona değil bize fayda sağlayacaktır. O makamların en yücesine, şehitlik mertebesine ulaşmış, peygamberimiz tarafından “cennet gençlerinin efendisi” olarak taltif edilmiş kutlu bir insandır. Biz Hz. Hüseyin’i …
DevamıEhl-i Beyt’i niçin gündem ediyoruz?
Bizler neden Ehl-i Beyt mevzuunu her fırsatta dile getiriyoruz? Neden Ehl-i Beyt imamlarının hayatını konuşmak istiyoruz? Neden Ehl-i Beyt ile alakalı saklı kalan gerçekleri meydana çıkartmaya çalışıyoruz? Neden çoğu kimsenin konuşmaktan dahi çekindiği konuları, cesur bir şekilde savunuyor ve bu konuda bir mücadele veriyoruz? İslam’ın temelleri üzerinde bina edildiği ve bizlere emanet olarak bırakılan Ehl-i Beyt meselesine gerektiği gibi sahip çıkılmadığı ve Onların izinden gidilmediği kanaatindeyiz. Gayemiz gerçeğe hizmet ve emanete sahip çıkmaktır. Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.a.) kendinden sonra tabi …
DevamıGerçeklerden kaçılamaz
Birkaç gündür yazdığımız makalelerde Kerbela ve Hz. Hüseyin (a.s.)’dan yola çıkarak Ehl-i Beyt gerçeğinin altını çizmeye çalıştık. Bazı kimseler hala maksadımızı ve bu meseleyi gündemde tutmak çabamızı anlamaktan uzak tavır sergilemektedir. Maksadımızın anlaşılması için tekrar birkaç satır yazmak istedik. Asırlardır atılan fitne tohumları sayesinde Ehl-i Beyt hakkında gerçek bilgilere ulaşamadan yaşadık. Hemen her Müslüman’ın gönlünde bir yara hükmünde olan Ehl-i …
Devamı