İslam ile iman arasındaki ilişki

İslam ve iman arasındaki münasebet çok mühimdir. Ve bu konunun sırrına vakıf olanlar azınlıktadır. Prof. Dr. Haydar Baş’ın Ehl-i Beyt Külliyatından aktaracağımız bilgilerle işin sırrına erişeceğiz inşallah: Bu konuda İmam Bâkır (aleyhisselam)’dan nakledilen hadisler mevcuttur. İmam Bâkır (a.s.), iman konusunun kalbî bir mesele ve İslam esaslarından ayrı tutulması gerektiğini söylemektedir. İslam zâhirdir, ancak iman kalbîdir. Bu konunun cevabını, kendisine sorulan …

Devamı

İmanı olmayanın ameli boştur

İmanın dindeki yerini izah etmek için şöyle bir matematik ortaya koyalım. Yan yana ne kadar sıfır koyarsanız koyun, hiçbir değeri yoktur. Sıfırın önüne bir rakamını koyarsanız ancak o sıfırlar değer bulur. Yapılan bütün davranışlar, ne kadar güzel olursa olsun, ahiret hesabında sıfır hükmündedir. Sıfırlara, yani davranışlara değer katan, ancak ve ancak imandır. İşte bu sebeple “imanı olmayanın ameli boştur” ifadesini …

Devamı

İSLAM’A İTİRAZLARA GENEL BİR BAKIŞ /ANALİZ

Değerli okurlarım! Rahmetli Haydar Baş Hocamız; “Halkımızın dinimiz İslam’ın en temel konularda dahi hafızasını kaybederek dini ve milli bütünlüğümüzün derin yaralar aldığını; kendini sapık akımlara karşı korumakta zorlandığını” dile getirirdi. Hatta; “Halkımıza gusül abdestini anlatmaktan başlayın. Göreceksiniz inandığını iddia edenler arasında dahi gusül abdestini bilmeyenlerin çoğunlukta olduğunu göreceksiniz” ifadesini kullanırdı. İSLAMA YAPILAN İTİRAZLARA GENEL BİR BAKIŞ İNDİR

Devamı

Rağbet edenlerin, Rahmet bulacağı gece

Yüce Allah, hikmeti gereği canlı-cansız bütün mahlukat içerisinden, zamanlardan ve mekânlarlardan bazılarını seçmiştir. Cenab-ı Hakk, özellikle seçtiği her şeyi, “Habibim” dediği, alemlere rahmet olarak gönderdiği; Hz. Muhammed Aleyhisselam hürmetine yaratığını beyan etmiştir. “Habibim Sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım” Hadisi Kutsisinin yanında, Enbiya suresi 107. Ayeti Kerimede de: “Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” Buyurmakla, Hz. Muhammed’i seçmiş ve yarattığı her şeye …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (14)

Müşrikler İslâm’a itiraz konusunda en çok inkara kalkıştıkları, öldükten sonra dirilip hesaba çekilme yeri olan” Ahirete olan itirazlarıdır.” Kur ân-ı Kerîm, ahiret ve dirilmek hususunu anlayabilmek için kâinata ve onun yaratılışına bakmamızı; dünyada olan olaylardan ders çıkarmamızı öğütler: Gökleri ve yeri yaratan ve bunları yaratmaktan yorulmayan Allah’ın, ölüyü diriltmeye Kâdir olduğunu görmüyorlar mı? Evet 0, her şeye kadirdir.” (Ahkâf/33. ayet). …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (13)

Müşrikler üstünlüğün mal ve şöhretle olduğunu iddia ederek İslam’a farklı bir itiraz kapısı açmaya çalıştılar. Halbuki ilahi bütün buyrukların üzerine kuurlduğu temel: Üstünlüğün ölçüsü ne mal zenginliği ne de hatırı sayılır olmaktır. Allah katında üstünlük ancak takvaca olan üstünlüktür. İşte bu konudaki uyarıcı ayetlerden örnekler: “O gün ne mal fayda verir ne de evlat. Ancak Allah’a kalb-i selim (temiz kalp) …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (12)

Kur ‘ân-ı Kerîm hem müşriklerin iddialarının batıl olduğunu göstermek, hem de Resûl-i Ekrem’in peygamberliğini ispat etmek üzere birçok beyanlarda bulunmaktadır. İşte bunlardan bazıları: “Sen bundan önce ne bir yazı okur ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar kuşku duyarlardı. Hayır, o (Kur ‘ân) kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer alan) apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi, ancak zalimler inkâr eder.” (Ankebut/48-49. Ayetler). …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (11)

Peygamberimize dolayısıyla İslam’a yapılan itirazlara Kur’ân-ı Kerîm, bütün bu akıl dışı hezeyan ve itirazlara cevap veriyor ve müşriklerin acıklı hallerini gözler önüne şöyle seriyor: “Eğer okunan bir Kitapla dağlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydı yahut onunla ölüler konuşturulsaydı (o kitap yine bu Kur ân olacaktı). Fakat bütün işler Allah’a aittir. İman edenler halâ bilmediler mi ki; Allah dileseydi bütün insanları …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (10)

İslam’a itirazların tarihi seyri içerisinde müşrikler sürekli başka başka tekliflerle gelerek Peygamberimizi davasından vazgeçirmeye çalıştılar. Bu makalemizde de Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın” Din Tahripçilerine Kur’an-ı Kerimin Cevabı” şaheserinden Peygamberimize yapılan diğer tekliflere değineceğiz: Bir gün müşriklerin ileri gelenleri güneş battıktan sonra Kâbe’nin arkasında toplanarak getirecekleri teklifleri ve belirleyecekleri tavrı tespit ettiler. Azılı müşriklerden oluşan bir grup Peygamberimizi çağırdılar. Ve …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (9)

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın “Din tahripçilerine Kur’an-ı Kerim’in Cevabı” şaheserinden derlediğimiz bilgilerden bu makalemizde de Allah inancını özetleyen İhlas Suresiyle bizlere verilmek istenen mesajı aktaracağız: Müşrikler, Peygamberimize; “Rabbinin nesebini bize açıkla” dediler. Sonra da ihlas suresi nazil oldu: “De ki: Allah birdir, O Samed’dir. (Hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şey O ‘na muhtaç ve varlığını O’na borçludur.) Doğurmamış ve …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (8)

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın “Din tahripçilerine Kur’an-ı Kerim’in Cevabı” şaheserinden derlediğimiz islama itirazların tarihi seyri konusuna devam edeceğiz: Müşrikler, Allah’ı kabullenmekle beraber bu inançlarında samimi değildiler. Allah ‘a şirk koşar ve putları ilahlaştırırlardı. Kur’ân onların bu yaptıklarını kınıyor ve onlara şöyle hitap ediyor: “İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra Allah ona kendinden bir nimet verince, …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (7)

Bir önceki makalemizde Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın, Allah’ın iradesi hakkındaki tespitine yer vermiştik. Önemine binaen burada da o önemli tespiti aktararak anlamaya çalışalım: Allah’ın tekvînî ve teşrii olmak üzere iki çeşit iradesi vardır. Tekvînî iradenin taalluk ettiği her şey cebren vuku bulur. Teşrii iradede ise Cenab-i Hakk’ın rızası esastır. Bu iradede kulun iradesi ve tercihi önemlidir. Kul, dilerse hayrı …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (6)

Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, Din Tahripçilerine Kuranı Kerimin cevabı eserinde İslam’a itirazların tarihi seyrini bu kadar açık ve belgelerle, kaynaklarla araştırıp, fikir süzgecinden geçirerek şahsına münhasır bir ifade tarzıyla ortaya koymuştur. Vakit kaybetmeden hemen konumuza dönelim. Umuyorum ki konunun seyri siz değerli okurlarımı heyecana ve meraka sevk etmiştir: Peygamberin görevi tebliğdi. Onun tebliği karşısında ilk itiraz müşriklerden geldi. Kureys …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (5)

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın islama yapılan itirazlara verdiği cevap tespitlerini kendi dalında bir şaheser olan “Din Tahripçilerine Kur’an’ın Cevabından” aktarmaya devam ederken bu makalemizde de Müşriklerin İslama itirazları başlığı altında bilgilere yer vereceğiz. “Müşriklerin İslam’a itirazları: Müşrikler küfür ehlinin bir türünü teşkil ederler. Bilindiği üzere kelime olarak küfür; örtmek, kapatmak, setretmek gibi manalara gelir. Istılahta ise; imanın zıddıdır ki, vahdaniyeti veyahut nübüvveti …

Devamı

İslam’a itirazların tarihi seyri (4)

Dinimiz İslam üzerinde oynanmak istenen oyunların deşifre edilerek kıyamete kadar baki kalmasında katkımızın olmasını sağlamak ve bu sayede Allah’ın rızasına erişmek maksadıyla çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın evrensel tespitlerini siz değerli okurlarımızla paylaşmaya devam ediyoruz: “Küfür psikolojisinin derinliklerine inildiği zaman görülecektir ki; küfredenlerin hiçbir makul delilleri olmadığı gibi hakikat namına hiçbir sermayeleri de yoktur. Küfrün İslam karşısındaki tavrı …

Devamı