Uğur Kepekçi
Makalenin başlığını görenler merak edecekler. Ben de yıllardır basınla iç içe olmama rağmen üstüne üstlük 2 üniversite diplomam olmasına rağmen Ruanda diye bir ülkenin adını pek duymadım. Haritadaki yerini de bilmiyorum.
Ruanda, adı küçük ama üzerinde hesabın büyük olduğu bir ülkeymiş meğer. Şeytanın bile aklına gelmesi zor olan bazı oyunları her babayiğit çözemez. Sahnelenmek istenen oyunları açığa çıkarmak için Çağın Bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş’ın tedrisatında yetişmek lazım.
Türkiye’de siyasetle uğraşanlar havanda su dövmekle, iktidarıyla-muhalefetiyle birbirlerine nazire yapmakla, birbirinin değirmenine su taşımakla uğraşırken; Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) lideri Av. Hüseyin Baş, kişisel YouTube kanalında iktidar sahiplerinin kaşla göz arasında yaptığı anlaşma hakkında yine çarpıcı bir değerlendirme yaptı.
“Ruanda ile turizm anlaşması yaptık. Ruanda’nın yıllık turizm geliri 438 bin dolar… Yani Kapalıçarşı’nın yarım günlük cirosu kadar hemen hemen. Maksat belli, İngiltere sığınmacıları Ruanda’ya yollayacağını beyan ediyor ve bunları yollamaya başladıktan hemen sonra Ruanda ile turizm anlaşması yapıyoruz. Ruanda’dan bize gelecekler, biz Ruanda’ya gider miyiz? Niye gidelim çünkü ben Ruanda’nın haritadaki yerini bilmiyorum, birçok insan da bilmiyor. Bu anlaşmaya imza atanların birçoğu da muhtemelen ‘Ruanda’yı haritada göster’ desen gösteremez ama Ruanda ile turizm anlaşması yapıyoruz. Biz herhangi bir ülkeyle turizm anlaşması yapabiliriz, yapmalıyız da… Ama İngiltere’deki sığınmacıların deposu olarak kullanılan bir Ruanda’nın turizm anlaşması yaptığı bir ülke olmak, soru işaretleri doğuruyor. Burada şöyle de bir şey var; o kadar sığınmacı ülkeye doldurdular ki… İngiltere de Türkiye yollayacaktı demek ki ama cesaret edemedi, kamuoyunu karşısına almamak adına, ‘Ruanda’ya yollayayım oradan alın’ dedi ve aktarmalı bir uçuş güzergâhı oluşturuldu”
AKP ye oy veren Hacı Emmim, Ayşe Teyzem, benim saf Anadolulu halkım bunları nereden bilsin? Evine bir parça ekmek götürmenin, insanca yaşamanın çabasında olanlar, bunları nereden bilsin?
Vatan toprakları ayağının altından yavaş yavaş kaydırıldığı halde dönen dolapları millet ve devlet olarak başımıza örülen çorapları görmeyecek kadar celladına âşık olan saf ve temiz halkım bunu nereden bilsin?
Hacı Dedem, Hacı Nenem, Abdullah Hocam, Ökkeş Hocam böyle şeytanca oyunları nereden anlasın? Onlar başımızdaki belaların kalkması yerine, iktidarın günahlarına ortak olmanın ve bu çarpık düzenin devamı için dua etmenin telaşındalar. Onlar için “Allah ıslah etsin” diye dua etmekten başka yapacak bir şeyimiz de yoktur.
Bu ve benzeri sebepler yüzünden sık sık “Türk siyasetinin BTP lideri Hüseyin Baş’a ihtiyacı vardır.” Diye haykırıyorum.
Sudan sebepler ve siyasi inat yüzünden Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) saflarına katılmakta geç kalanlar, büyük sorumluluk taşıdıklarının farkında olsunlar. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar, geç kalınan her gün için gelecekte yaşanacak zor günlere de katlanırlar. Bizden hatırlatması.
