Siyasette kar savaşları

Dünyada siyasetin bu kadar kirlendiği bir yer var mı? Merak ediyorum doğrusu. Uzun yılladır bu kadar yoğun kar yağışı olmayan ülkemizde, kar yağışıyla birlikte siyasettin ne kadar çirkinleştiğine de şahit olduk.

Yoğun kar yağışı sebebiyle yaşananlar doğal bir afettir. Devlet millet, iktidar muhalefet, zengin fakir demeden; topyekûn bir millet olarak oluşan bu sıkıntılı süreci birlikte atlatmak dururken, televizyon kanallarında ve sosyal medyada adeta iktidar muhalefet kar savaşları seyrediyoruz.

Bakar mısınız değerli dostlar? Sokak çocuklarının sokak kavgalarını andıran manzara ile karşı karşıyayız. Hani çocuklar kavga ederken “benim babam senin babanı döver” diye birbirini tehdit ederdi ya aynen onun gibi şeyler yaşanıyor.  “Benim belediyem seninkinden iyi, kapanan yolların suçlusu belediyedir, yok suçlu hükümettir, hayır hayır gerekli tedbirleri almayan trafiğe çıkan halk suçludur…” Utanmasalar, biraz da Allahtan korkmasalar “bu kadar kar yağdıran Allah suçludur” diyecekler haşa…

Doğal afetler karşısında insanlar aciz kalabilir. Toplumsal sıkıntılarda bazen bir tek kişinin hatası birçok toplumsal olayların meydana gelmesine sebebiyet verebilir. Yolun ortasında arızalanan ya da kaza yapan bir araç, koskoca devlet karayollarını tıkayabilir. Küçücük bir ihmal, büyük sıkıntılara sebebiyet verebilir.

Toplum olarak dayanışma, yardımlaşma, affetme, merhamet etme ve empati yapma kültürünü kaybettiğimiz için sürekli suçlama ve saldırma mantığı, millet olarak morallerimizi iyice bozmaktadır.

Yağan yoğun kar sayesinde ülkemizde siyasetin nemalandığı şeyin kavga olduğunu bir defa daha öğrenmiş olduk. Bu durumu en güzel özetleyen yine Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş oldu. Sayın Hüseyin Baş, soysal medya üzerinden attığı Twettir mesajında şu tespiti yaptı:

“Bir taraf sadece havalimanındaki rezilliği, bir taraf sadece yollardaki rezilliği paylaşıyor. 2 günlük kar serüveni bize bir kez daha mevcut siyasetçilerin kavgadan başka verecek bir şeyinin kalmadığını gösterdi.”

Toplumsal sorunlar topluca hareket etmekle çözüme kavuşur. Şimdi herkesin elini vicdanına koyup bir muhasebe yapması, hatalarını düzelterek toplumsal uzlaşıyı sağlaması lazımdır. Saldırı ve sataşmayı bırakıp herkes elinden gelen iyiliği yapmalıdır. Bugün birlik günüdür, yardımlaşma günüdür, hizmet günüdür.

Telafisi şimdilik mümkün olan bu doğal afet kar değil de Allah korusun bir deprem olsaydı yaşanacak can ve mal kayıplarını ve yaşanacak kaosu düşünüyorum beynim sızlıyor.

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi’nin şu Twettir mesajıyla konumuzu bitirelim:  “Savaştan beslenenlerin gözü hep savaştan sonraki ganimetlerdedir. Bilmezler ki; her kavgadan sonra ganimetin yanında enkaz da ortaya çıkar. Hiç düşünmezler. Ya enkazın altında kalırlarsa; ya kavga bittiğinde ganimetleri toplayacak güçleri olmazsa”

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …