Suriye’de oynanan oyunlardan kim kârlı çıkacak?

Suriye’deki rejimin yıkılmasından sonra iktidar yanlılarının ve yandaş medyanın yaptığı açıklamalara özellikle dikkat ediyorum. Suriye’de dönen dolapları ne kadar görebiliyorlar acaba diye merak ediyorum.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Ankara’da bir toplantıda yaptığı konuşmada “Suriye’de huzura giden yolun kapıları açılmıştır” diye bir ifade kullandı.

Birileri ortalığı günlük gülistanlık, güneşli bir bahar günü gibi anlatıyor. Bizim baktığım pencereden pek de iyi bir manzara görünmüyor. Dışarda fırtına, soğuk, kar, yağmur, çamur ve ateş var…

Perde arkasında ne pazarlıklar oldu ne satışlar gerçekleşti bilmiyoruz ama bir anda terör örgütlerinden kurulu bir ordu oluşuyor; 13 yılda düşmeyen Esad rejimi 13 günde düşüyor. Ekran başında olayları öğrenmeye çalışanlara da istenildiği şekilde bilgi verilerek farklı bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.

Suriye, kaynayan bir kazana dönmüş iç savaş bütün boyutlarıyla devam ediyor. İsrail, Şam’a doğru adım adım yaklaşıyor. Golan Tepelerini işgal ettikleri yetmiyormuş ‘daha fazla yer alacağım’ diyor. Suriye’nin bir yandan havaalanları askeri tesisleri yok ediliyor. Bir zaman sonra Suriye’nin savunma gücü diye bir şeyi kalmayacak. Velhasıl Suriye’de bir deccal oyunu sürüp gidiyor.

Bu karmaşık ortamda yine doğru teşhis Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Lideri Sayın Hüseyin Baş’tan geliyor. Uşak’ta BTP 9. Olağan İl Kongresine yaptığı konuşmada durumu anlamamıza yetecek tarihi tespitler yapıyor:

‘Tarih sevinenleri şöyle yazacak: ABD, İsrail ve Türkiye’

‘Esad insin’, tamam Suriyeliler indirsin. Niye Amerikan hapishanelerinden kaçkın olan, ömür boyu hapisten çıkma ihtimali olmayan adamları hapisten çıkarıp böyle sakallar bıraktırıp terör yaptırdınız. O zaman orada, niye onlar yaptı, neden? Bıraksaydınız Suriye’nin halkı karar verseydi. Türkiye’nin komşusuysa Türkiye bağımsız bir şekilde konuya müdahil olsaydı! Tarih bugünleri yazacak ve bugün 8 Aralık 2024… Tarih ‘sevinenleri’ yazacak. Sevinenler kim? Onlar, ABD, İsrail ve Türkiye… Bu da size dert olsun. Bu ateş Türkiye’yi yakar. Bakın artık gözümüzü açmak zorundayız ama biz anladık ki; bu hükümette iş yok. Bunlar bir şeyi beceremeyecek, göz möz açamayacaklar. Belki de gözleri kapalı olduğu için değil başka yerlere bakmaları istendiği için bu olayları göremeyecekler.

‘Nihai hedef Türk’ün parçalanmasıdır’

O zaman biz millet olarak bir şey yapmamız lazım. Ne yapmamız lazım? Önümüzdeki en büyük tehlike ve problem nedir? Hemen yanı başımızdaki ülkelerde gördük. Ne yaşanıyor? Ülkeler parçalanıyor. Bakın önce bu coğrafyaları Türk’ten kopardılar sonra bunları kendi içlerinde parçalamaya başladılar. O zaman nihai hedef nedir? Dönün Osmanlı zamanlarından bugüne gelin anlayın meseleyi. Nihai hedef Türk’ün parçalanmasıdır.”

Durum bu kadar ciddiyken Suriye’deki rejim yıkılmış, ortalık darmadağın, ateş her yeri yakıyor. Suriye’yi Suriyeliden başka herkes paylaşırken millet seviniyor bayram ediyor halay çekiyor. Durum gösteriyor ki BTP lideri Hüseyin Baş dışında gerçekleri gören yoktur. Allah sonumuzu hayreylesin. Âmin.

Önerilen Makale

Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ülke çapında il, ilçe olağan kongrelerini son sürat tamamlamaya sonunda da …