Uğur Kepekçi
Makalemizi bu başlık altında yazmayı çok daha önceden, hem de yıllar önce yazmak isterdim. Çünkü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Lideri Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır, Türkiye’den önce Dünya gündemindeydi. Prof. Dr. Haydar Baş’ın kendi şahsına münhasır ve özelde Türk milleti için yazdığı Milli Ekonomi Modelini Türkiye’den önce dünya gördü ve sahip çıktı. Başta Rusya olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde uygulama sahasına konuldu. O ülke vatandaşları; işle, aşla ve zenginlikle tanıştı. İnsanca yaşamanın lezzetine varmaya başladı.
Yüce Allah’a hamd olsun ki yıllardır Türkiye’de uygulanan karartma ve saklama projeleri tutmadı. Önce dünyayı saran Milli Ekonomi Modeli heyecanı şimdi de Türkiye’yi sardı. Gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her mekânda bu heyecanı hissediyor ve yaşayabiliyoruz. Dün “olmaz, yapamaz” diyenler. Bugün “olur, yapabilir, neden olmasın?” demeye başladılar. BTP lideri ve fikirleri; görsel, yazılı; ulusal, yerel; bütünüyle sosyal medyanın gündemindedir.
Dün karatma uygulandığı zamanlarda Prof. Dr. Haydar Baş kadrosuna, dava arkadaşlarına; yılmadan, bıkmadan çalışmalarını öğüt veriyordu. Türk milletinden asla umudunu kesmedi. O her zaman umut taşıdı. Ne kadar olumsuzlukla karşılaşılırsa karşılaşılsın “Bu aziz millet mutlaka bir gün uyanacak” derdi. Milletimizin başına örülen çorapların, döndürülen dolapların er ya da geç bozulacağına inancını asla yitirmedi.
Bugün Prof. Dr. Haydar Baş’ın gündemde oluşu dahi bu seçim çalışmalarının daha seviyeli geçmesine sebeptir. Siyasi partilerin programlarını dahi onun projelerini çalarak, aşırarak hazırlaması; seçimlere Onun rengini katmıştır. Herkes asgari ücretten bahsediyorsa, yoksulluktan kurtulmak için ücret artışlarından bahsediyorsa… Madenlerden, yeraltı, yerüstü zenginliklerimizden bahsediyorsa; Prof. Dr. Haydar Baş’ın eseridir.
Yıllardır birileri, Türk insanının uyanmasını istemediği için ülkesinin yeraltı, yerüstü zenginliklerini halkının kullanmasına engel olmak ve gasp etmek için onu yokluğa, açlığa mahkûm etmişti. Türk insanının aklını, fikrini yetersiz; topraklarını verimsiz; madenlerini yok olarak göstermişti. “Sen yapamasın” diyerek fikren başkalarının aklına köle etmişti. Yeraltındaki madenleri gizleyip “bir şey yok” deyip varlıklarımız yabancılara peşkeş çekilmişti.
Prof. Dr. Haydar Baş Türk insanına “yaparım, yaparız, yaparsınız” duygusunu aşıladı. Saklanan ve peşkeş çekilen madenleri anlatarak, göstererek Türkiye gerçekleriyle tanıştırdı. Gerçekler Onun sayesinde milletle buluştu. Ve halkımız Prof. Dr. Haydar Baş’a sahip çıkmakla hakkına sahip çıkmanın aynı manaya geldiğini öğrendi. Hayırlı uğurlu olsun.
Uğur Kepekçi
8 Mayıs 2015
