Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız bir ömür, milletine her konuda rehberlik ederken bir yandan da kadrosunu yetiştirdi.
Türkiye’de siyasi oluşumlar lider odaklı düşünüldüğü için her siyasi oluşum lidere göre şekillenir. Lider bir hastalık geçirse ya da ölüm vaki olsa hemen o siyasi oluşum içerisinde dalgalanmalar ve parçalanmalar oluşur. Çünkü liderler bu akıbeti kendi elleriyle hazırlarlar.
Bunun Türk siyasi hayatında örnekleri gayet çoktur. Bir zamanların en popüler partilerinin şimdi yerlerinde yeller esiyor. Yok olmuş ya da birkaç parçaya bölünmüştür. Kapitalist sistemin acımasız yönü, yandaşlık ve güç üzerine kurulduğu için “vefakarlık” asla geçerli değildir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonraki siyasi anlayış; menfaat odaklı siyaset, arkada bırakılan servet ve şöhrettir.
Bunun istisnası Mustafa Kemal Atatürk’tür. Merhum Atatürk’ün Trabzon Atatürk köşkünde bütün servetini Milletine bağışladığını bilmeyen yoktur. İstisnalardan biri de Prof. Dr. Haydar Baş’tır.
Prof. Dr. Haydar Baş, kendisi hayatta iken bütün mesaisini hizmet ve kadro yetiştirmeye adadığı için “yıkılmaz bir kale hükmünde İcmal Gençliğini yetiştirmiştir.”
Kadrosuna olan güvenini sürekli dile getirdiği “ben bu kadroyla her ilde onlarca kabine kurabilirim. Hatta yetiştirdiğim bir genç şayet iktidar sahiplerinin yanında olsa onlara danışmanlık etse ülke ayağa kalkar” dediğini hepimiz biliriz.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, hayata gözlerini yumduğunda Koronavirüs salgın hastalığının en yaygın olduğu bir döneme rastlar.
İnsanların evlerinden çıkmaktan, gelecek adına umut bile beslemekten yoksun olduğu bu süreçte, hiçbir kesinti ve kaos olmadan, parçalanma olmadan lider kaygısı çekilmeden; BTP Genel Başkanını heyecanla ve en erken zamanda seçmiştir.
Genç, dinamik, hukukçu, tam yerinde bir tabirle Babasının oğlu Hüseyin Baş Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanlığına bütün delegelerin oy birliğiyle seçilmiştir.
BTP de bir tek çatlak ses çıkmaz, aykırı bir davranış olmaz. Çünkü Sayın Hocamızın kadrosunun dünyalık bir ikbal, makam şöhret ve servet diye bir derdi yoktur. Başta Hüseyin Baş olmak üzere bütün aile fertleri ve kadronun hayatı çileye giriftar olduğu için “Allah için vatan için gelen çile olsun başımızın üzerinde yeri vardır.” Mantığı hayatlarına hakimdir.
Türkiyem gözün aydın. Türk milleti gözünüz aydın. İnsanlık alemi gözünüz aydın.
BTP iktidarında kokuşmuş, eskimiş, yıkık ve harabeye dünmüş siyasi anlayışlara son verecek, hep birlikte yönetmenin ve yönetilmenin heyecanını yaşayacaksınız.
Fakirliğin suç olacağı, insanlık onuruyla yaşanabilineceği insan olmanın, Türk yurdunda yaşamanın zevkini yaşamak için çok fazla beklemeyeceksiniz.
Bağımsız Türkiye Partisi hareketi kutlu yürüyüşüne; Prof. Dr. Haydar Baş’ın fikirlerini sancak edinmiş, Hüseyin Baş’la ara vermeden devam ediyor. Birlikte yürürseniz, kervana katılmakta acele ederseniz, kutlu kadere birlikte ve tez ulaşırız. Bu yürüyüşte yaş sınırlaması yoktur. Yüreğinde sevda olan, Allah’ın rızasını, milletin ve insanlığın selametini isteyenler buyursun.
Uğur Kepekçi