Umudumuz gençlerdedir

Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘le başlayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde uygulanan parlamenter sistemle birlikte milletin bekası halkın refahı için çok büyük emekler verilmiş ve bunda da inanılmaz başarılar elde edilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, yıkılmış esaret altında kalmış, paramparça olmuş bir devlet yapısından yepyeni bir devlet yapısına geçişte en çok gençlere güvenmiş; arzulanan bütün hedeflere, ancak gençlerle erişilebileceğini işaret etmiştir.

Gençliğe Hitabesiyle de bunu taçlandırarak gençlere büyük sorumluluklar yüklemiştir.

Atatürk’ün gençliğe hitabesi

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” (Mustafa Kemal Atatürk)

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonraki dönemde maalesef gençlik ihmal edilmiş, siyasette ahbap-çavuş ilişkileri öne çıkmış, yıllanmış siyasetçilerin çıkar ilişkileri, makam ve koltuk sevdaları, gençleri siyasetin dışına atmıştır.

Bunun sonucunda da devlet yapısı gittikçe hantallaşmış, yeni fikirler oluşmasına engel olunmuş, insanların hayallerine ve umutlarına prangalar vurulmuştur.

Gelinen noktada, gelişen dünya şartlarına ve değişime ayak uydurmakta başarılı olamayan siyaset tıkanmıştır. Türk siyaseti gelecek çağlara ayak uydurmaktan çok uzak bir yapıya kavuşmuştur.

Bağımsız Türkiye Partisi‘nin gençliğin içinden çıkmış Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş‘la birlikte, siyasetin eskimiş ve çaresiz kalmış bu tıkanıklığının giderilmesi adına umutlar yeşermeye başlamıştır.

Av. Hüseyin Baş, siyasi hareketini gençler üzerine bina etmeye çalışmakta ve bu siyaset anlayışının bir gençlik hareketi olduğunu ifade etmektedir. Bu yolda çok önemli başarılar elde etmekte, gençlerle bütünleşmektedir.

Bizim de umudumuz gençlerdedir.

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …