Türk milleti her zamanki gibi duyarlılığını ve aidiyet duygusunu kaybetmemiş teyakkuz halinde elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama maalesef bunların çok da faydası olmuyor. Çünkü orman yangınını söndürmek uzmanlık ve araç, gereç isteyen zor ve önemli bir iştir. Hele de yolu olmayan yerlere havadan müdahaleden başka çare yoksa.
Yangınların sıcaklardan çıktığı, çam ağaçlarındaki kozalakların yangının yayılmasında büyük rol oynadığı söyleniyor. Yeterli araç gerek yeterli personel olup olmadığını bilen de yoktur. İktidar sahipleri ne derse zaten inanmaktan başka çaremiz de yok aksini konuşan olursa Allah muhafaza soluğu nerede alacağı bellisiz olduğundan padişahım çok yaşa korosuna katılmak daha kolay bir yol görünüyor.
Ormanlarla beraber neler yanmıyor ki? Bilinen bilinmeyen nice canlılar, hayvanlar, bitki örtüsü, havadaki oksijen…
Eko dengenin bozulmasının zararları binlerce yıllık birikimler hepsi bir yanda yok olup gitmekte. Velhasıl ateş düştüğü yeri yakmaktadır.
Suçluları bilmiyoruz ama gizliyi açığı en iyi bilen yüce Allah’tan yardım talep ediyoruz. Suçluları Allah’a havale ediyoruz. Duygularımızı bir şiirle dile getirmeye çalışalım müsaadenizle.
YANIYORUZ ALLAH’IM
Yanıyoruz yardım eyle Allah’ım
Suçlarımız çoktur böyle Allah’ım
Rahmet yağmuruna söyle Allah’ım
Merhamet etmezsen yandık Allah’ım
Neden başımıza belalar geldi
Yanan şu ormanlar kalbimi deldi
Ormanları yakan belki bir eldi
Merhamet etmezsen yandık Allah’ım
Yangınları ancak bir su söndürür
Ol derse bir anda yağmur indirir
Rabbim ister ise şansı döndürür
Merhamet etmezsen yandık Allah’ım
Çok kusur işledik biz biliyoruz
Bizi affet Ya Rab af diliyoruz
Çaresiz kalınca hep geliyoruz
Merhamet etmezsen yandık Allah’ım
Nazarî’yem yardım eyle sen bize
Kulların çaresiz bak geldik dize
Bu bir musibettir gerek yok söze
Merhamet etmezsen yandık Allah’ım.
(Uğur Kepekçi / 27.07.2025)