Suruç’ta gerçekleşen bombalı saldırıda hayatını kaybeden vatandaşımızın İstanbul’daki cenaze töreninde elinde ağır silahlar bulunan yüzü maskeli kimselerin görüntüleri basına yansıyınca, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer İstanbul’da bile birileri yüzleri kapalı, ellerinde silahlarla rahatlıkla yürüyebiliyorlarsa bizim de maalesef güvenlik zaafımız var demektir. Gerekenler mutlaka yapılacaktır” şeklinde bir açıklama yaptı.
Sayın Cumhurbaşkanı gerçekten de doğru bir ifade kullandı. En azından ülkenin en üst düzeyinde bulunan biri tarafından güvenlik konusundaki zafiyetin dile getirilmesi, meselenin ciddiyetinin anlaşılması açısından çok önemli bir gelişmedir.
Zafiyetin boyutları sadece bununla kalsa sevineceğiz ama ülkemizde zafiyet sorunu yaşanmayan bir tek mevzu kalmadı ki…
Siyasetten ticarete, güvenlikten eğitime, ibadetten ahlaka; hemen her konuda tel tel dökülen bir yapı arz ediyor. Zafiyet sosyal yaşamın hemen her alanına yayılmıştır.
Seçim olmuş, yaklaşık 2 aydır ülkeyi geçici hükümet yönetiyor. Bu zafiyet değil midir?
Yanlış Suriye politikası yüzünden ülkemiz yolgeçen hanına dönmüş, kimin eli kimin cebinde, kim kimin adamı, kim kimin ajanı, kim kimin dostu, kim kimin düşmanı; belli değil. Bu bir zafiyet değil mi?
Emniyet birimleri açıklama üstüne açıklama yapıyor; toplu taşıma alanlarından uzak durun, AVM’ler de, camilerde, hava limanlarında, canlı bomba eylemleri yapılabilir deniliyor. Bu bir zafiyet değil mi?
Asker ve polis teşkilatı mensupları tuzaklara düşürülüp şehit ediliyor. Bu bir zafiyet değil mi?
Her türlü terör örgütü, her an istediği yerde eylem yapabilme kabiliyetine kavuşmuş. Vatandaşta korku hâkim hale gelmiş. Can ve mal güvenliği kalmamış. Bu bir zafiyet değil mi?
Eğitimde yaşananlar, dershaneler sorunu, atamayan öğretmenler; yargıdaki, emniyetteki yaşanan depremler… Bunlar zafiyet değil mi?
Dini sahada bidat akımlarla beyni yıkanan gençler, intihar etmeyi şehitlikle bir sayan sapık görüşler, dini ve milli bütünlüğümüzdeki sapmalar… Bunlar zafiyet değil mi?
Sayın Cumhurbaşkanı, memleketimizde zafiyet yaşanmayan bir alan gösterin de öğrenelim…
Yıllardır bu sütunlardan dile getirdiğimiz bütün uyarılara rağmen, yapılan yanlışların kötü sonuçları toplumun bütün şubelerini kuşattı. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanın Prof. Dr. Haydar Baş’ın fikirleri ve çözüm öneri doğrultusunda, bugün yaşanan tehlikeli süreci yıllar önce milletimize haber vermeye çalıştık.
AKP iktidarının gittiği yolun doğru olmadığını; açılım ve çözüm süreci adı altında ortaya koymaya çalıştığı projelerin yanlış olduğunu; gidilen yolların çıkmaz sokak olduğunu yazdık, söyledik. Milletimize ayıkması için adeta yalvardık. Milletimiz, çözümden çok zafiyet üretenleri tercih etti. Elbette zafiyet ekenler, zafiyet biçecekler. Allah yardımcımız olsun.
Uğur Kepekçi
30 Temmuz 2015