Uğur Kepekçi
Geçtiğimiz günlerde Yeni Mesaj Gazetesi önemli bir analize imza attı. Son on yılda ülkemizde yakalanıp sınır dışı edilen terörist sayısını İçişleri Bakanlığı verilerine göre açıkladı. Öncelikle haberi paylaşalım:
“İçişleri Bakanlığınca PKK/PYD ve DEAŞ gibi terör örgütlerine katılmak üzere ülkelerinden gelen yabancı terörist savaşçıların sınır dışı edilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.
2011 yılında başlayan Suriye iç savaşından günümüze kadar 102 farklı uyruktan toplamda 8 bin 585 yabancı terörist savaşçı sınır dışı edildi. Sınır dışı edilen yabancı terörist savaşçıların uyruk dağılımına bakıldığında AB ülkelerine çok sayıda teröristin geri gönderildiği görülürken, yürütülen çalışmalar kapsamında 2011 yılından bu yana ABD uyruklu 44, AB üyesi ülke uyruklu bin 75 yabancı terörist savaşçı sınır dışı edildi.
Buna göre, 2019 yılında 12 Avrupa Birliği ülkesinden 126, 2020 yılında 8 Avrupa Birliği ülkesinden 95 YTS ülkesine geri gönderilirken, bu yılın on aylık döneminde ise 8 Avrupa Birliği ülkesinden 61 yabancı terörist savaşçı sınır dışı edildi. Son üç yılda ülkesine geri gönderilen yabancı terörist savaşçılardan ilk sekiz uyruk ise (AB üyesi ülke) Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Finlandiya, İsveç, Romanya, İngiltere oldu. Ya yakalanamayanlar, sorusunun cevabı bilinmiyor!” (Yeni Mesaj / 30.10.2021)
Analizde geçen son soru cümlesini insanın tüylerini diken diken etmeye, endişeye sevk etmeye yeterli görüyoruz.
Senelerdir gerek iç gerek dış siyasette yaşanan sıkıntılı sürecin bizlere nelere mal olacağını yazdık söyledik durduk. Özellikle sınır güvenliğimizin olmadığını, elini kolunu sallaya sallaya dünyanın hemen her yerinden terör örgütlerinin ülkemize geldiğini bilmeyen yoktur.
Bir ülke düşünün 10 yılda toprakları üzerinde on bine yakın terörist yakalanmış ve sınır dışı edilmiş.
Şimdi insanın aklına delice sorular geliyor. Bunlar yakaladıklarınız ya yakalayamadığınız kaç tane acaba?
Bunlar hangi yoldan geldiler? Hangi amaca hizmet etmek için buradalar?
Suriye’de savaşmak, Esad rejimini yıkmak için dünyadan terörist toplandığı, bunların da kendi topraklarımızda eğit donat projesinde kullanılan miadı dolmuş teröristler olabileceği ihtimali var mı?
Suriye’de başarılı olamayan şimdi de başka ülkelere gitmek için ya da vatan topraklarımızı kana bulamak için mi buradalar?
Bu sorular kafa kurcalayan, fikir bulandıran, delice sorular ama endişesi bile insana korku vermeye yetmektedir. Kendi kendime soruyorum: Ne kadar güvenli bir ülkede yaşıyoruz acaba?
