Uğur Kepekçi
Geçtiğimiz hafta sonunda Bağımsız Türkiye Partisi 8. Olağan Kayseri il kongresi gerçekleştirildi. Her kongrede farklı açıklamalarla gündemi değerlendiren Genel Başkan Av. Hüseyin Baş bu seferde gelecek günlerde zam konusundan milletimizi uyardı.
Hüseyin Baş, “Bakın ben size müjdeyi (!) vereyim. Bu gördüğünüz zamlar hiçbir şey. Daha zamlar yolda geliyor. Şu anda doların 6 lira, 6.5 lira olduğu günlerde piyasada fiyatlanan ürünleri tüketiyoruz. Doların 10 liradan fiyatlandığı tüketime biz daha başlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Bu ifadenin üstünden birkaç gün geçmeden dolar 11 lirayı da gördü ve dolardaki altındaki ve diğer yabancı paralardaki değer artışı dolayısıyla kendi paramız da değer kaybetmeye devam ediyor.
Dolar karşısında paramızın değer kaybı ve vatandaşın alım gücü eridikçe toplumdaki huzursuzluk ve tedirginlik gün geçtikçe artmaktadır.
Yandaş medya, yandaş şirketler ve diğer yandaşlar, şimdilik sessizliğini koruyor ama suyun gittikçe azaldığını görüyoruz. Bir gölün suyu çekildikçe o gölün balıkları nasıl hep beraber ölüme doğru yol alırsa, aynı toplumun fertleri olarak hep birlikte yokluğa ve meçhule doğru gidiyoruz.
Meşhur bir söz vardır toplum olarak tam da o sözün tecelli ettiği hali yaşıyoruz. “Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete”
İşsiz ve açlıkla boğuşan vatandaşların birçoğunun (yandaş) sosyal yardımlarla beslendiğini biliyoruz. Sosyal yardımlarla toplumsal tepkilerin önüne geçildiğini hepimiz biliyoruz. Ama yakında sosyal yardım fonlarına akan sular da kesilecektir.
Bugüne kadar bir şekilde nemalandığı için sesi çıkmayanların sesi öyle yüksek bir sesle çıkar ki hem de avazı çıkıncaya kadar bağırırlar. Dolar ve EURO karşısında pula dönen paramız yüzünden işletmeler süratle iflasa sürükleniyor.
Gıda stokları bittikçe kıtlıklar baş gösterecektir. Türkiye Tarım Kredi Satış Mağazalarında şeker, yağ ve un satışlarında kısıtlamaya gidildi. Bu ürünlerde piyasada kıtlık baş göstermeye başlamıştır.
Sokağın sesini duymayan sarayı bundan sonra pek de rahat günler beklemiyor. Halkın arasında ne yüzle dolaşacaklar merak ediyorum. Yoksulluk ve yolsuzlukla, pahalılıkla, işsizlikle mücadele için geliyoruz diyenler bunların hiç birine çözüm bulamadılar. “Görünen köye kılavuza hacet yok” “mızrak çuvala sığmıyor.
