Uğur Kepekçi
Düşünmemizi isteyen bir dinin mensupları olarak belki de en az yapılan ya da yanlış anlaşılan şeylerin başında, az düşünmekten ve az sorgulamaktan dolayı yaşanılan problemler gelir.
Bizleri yoktan var eden yüce Allah, yarattığı kulunun düşünmesini, etrafında olup bitenleri sorgulamasını istediği halde maalesef insanoğlu, kendine dayatılan şeyleri; düşünmekten, sorgulamaktan çoğu zaman kaçınmıştır.
İlahi emirlerle çerçevesi çizilen iman ve ibadetle alakalı hükümlerin sorgulanmasının kişiye sağlayacağı bir kazanç olmayacağı, akılların kavramakta yetersiz kalabileceği konular zaten bildirilmiştir. Bunun dışında insanın düşünmesini, sorgulamasını isteyen ilahi emirler mevcuttur.
Yaptığı ya da yapacağı işlerin iyi ya da kötü yönlerini araştırmak, düşünmek, sorgulamak, gerçeğe ulaşmada önemli bir yoldur. Ancak buna rağmen genel anlamda yönetilme konumunda bulunanların; düşünmek, sorgulamak gibi eylemlerden uzaklaştığını gördük uzun zamandır.
Bunu gören toplum mühendisleri, kendi fikirlerini kolayca başkalarına bir şekilde dayatarak istedikleri fert ya da toplumları algı operasyonlarıyla istedikleri yöne sevk etmeye ve yönetmeye muvaffak olmuşlardır.
Uzun yıllardır küresel güçler, toplumları içerden ve dışardan aldıkları desteklerle her türlü yola başvurarak etkisi altına aldılar ve bunda da muvaffak oldular.
Büyüklerin hoşuna gitmese de ele avuca sığmayan, her şeyi sorgulayan bir gençlik oluşmaya başladı. Gençler, hem ülkemizde hem de başka yerlerde sistemleri, liderleri, fikirleri sorgulamaya başladılar.
Yeni nesil, sorgulayabilen bir mantıkla hareket etmeye başladığı için eski tabuların, yerleşmiş yanlış anlayışların, yavaş yavaş yıkıldığını görüyoruz.
Özellikle siyaset sahnesinde genç neslin, eskimiş siyasetçiler gibi düşünmediğini görüyoruz. Kendine bir mikrofon uzatılan genç, rahatlıkla tabuları sorgulayabiliyor. Maddi çıkar elde edenlerin dışında, “dedemin partisindenim” ya da “babamın partisindenim” diyen gence rastlanmıyor.
Eskiden okumayan gençler, şimdi daha dikkatle okuyor, dikkatle seyrediyor, dikkatle izliyor, dikkatle yorum yapıyor. Bu kadar siyasi yasaklara ve fikir özgürlüğüne vurulan prangalara rağmen manzara bu ise fikrini açıkça beyan edebileceği ortamları bulsalar, vicdanların haykırışını daha net duyacağız.
Bu konuda gençlerin sorgulamak mantığını kavrayabilen, gençliğin sesi konumuna gelen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş, teknoloji ve bilgi çağına ayak uydurabilmek için bu gençliğin sorgulama mantığından, zekâsından, çok büyük yararlar sağlanabileceğine inanıyor. Bunu da katıldığı bütün toplantılarda dile getirerek “Türkiye’yi gençler yönetmeli”, “gençler halleder” çıkışlarıyla gençlikle bütünleşmektedir.
Yanlışa biat kültürüyle yıllardır istedikleri gibi yönettikleri halkın uyanışının; sorgulayan, yanlışlara başkaldıran, gençlerle başladığına şahit oldukça, gelecekten daha da umutlu hale geliyoruz.
Haydi, gençler ve kendini genç hissedenler! Bu kutlu kervana siz de katılın. Yanlış düşünce ve eylemler, kendinin sorgulandığını anlayınca, kaçacak delik arayacaktır. Yeter ki inanalım ve gereğini yapalım. Sonucun ne kadar güzel olacağını hep birlikte göreceğiz.
