Uğur Kepekçi
Berat Gecesi’ni idrak ettik. Beratla başlayan yeni hayata merhaba diyebileceğimiz günler başlamıştır.
Maksadımızı biraz daha açık ifade edebilmek için dünkü “Berat Gecesi ve bir muhasebe” makalemizde aktardığımız hadisi şerifi tekrar hatırlayalım. Yüce Peygamberimiz(s.a.v.) şöyle buyurmuştu:
“Şaban ayının on beşinci gecesi olunca, onu ibadet ve taatle geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Zira Allah-u Teâlâ o gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve: ‘Yok mu tevbe eden? Onu affedeyim. Yok mu rızık isteyen? Ona rızık vereyim. Yok mu bir hastalığa müptela olup şifa isteyen? Afiyet vereyim. Yok mu daha başka isteği olan? Yerine getireyim’ der. Bu hâl tâ sabaha kadar devam eder,” buyurmuşlardır. (İbn Mace, ikame 191)
Kul olarak elbette Berat Gecesi’nde Allah’tan samimiyetle isteklerde bulunmanın yanında en çok günahlarımızdan tövbe fiilini işlemiş olmalıyız.
Çünkü bu gecede yine Peygamberimizin hadisinde beyan ettiği kadarıyla yoğun olarak cehennemden azat edileceğimiz haber verilmişti: “Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem’den kurtarır…”
Peygamberimizin(s.a.v.) beyanına göre tövbe edenlerin günahlarının affedildiğine ve adının cehennemlikler arasından silindiğine inanıyoruz.
Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) günahtan tövbe edenlerin günah işlememiş gibi kabul edilebileceği müjdesini de vermektedir:
“Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.” (İbn Mace, Zühd, 30.)
Tövbe ve güzel amellerle defterlerimizin formatlandığına, günahlarımızın silindiğine inandığımız için bundan sonra daha güzel işler yaparak sayfamızı temiz tutmaya çalışmalıyız. İşte bu sebeple temiz bir sayfa açmak ifadesini kullandık.
Hayat devam etmekte olduğu için can bedende iken yaptığımız işlerde tekrar kötülüğe döner, günah işlemeye tekrar başlarsak, bir daha tövbe etmeden ölme tehlikesi her zaman vardır. Öğleyse tövbemizde samimi olmalı ve geriye dönmemeliyiz.
Değerli dostlar, Allah’ın af ve mağfiretinin bizim lehimize coştuğu bu günlerde kulluk bilincini geliştirmeye ve emredilen görevleri yerine getirmeye gayret etmeliyiz. Gerçekten ömür denilen şey zannedildiği gibi uzun değildir. Hayatı ölüm ve hesap eksenli düşünerek yaptığımız her işin hesabını verebileceğimiz çizgide yaşamaya gayret etmeliyiz. Her zaman tövbe kapısını çalmalıyız.
Beratla başlayan yeni temiz hayat sayfamızı, kirletmeden bir ömür sürebilmeyi; yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.
