Uğur Kepekçi
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dünya tarihinde eşine rastlanmayan bir milli mücadeleyle bizlere üzerinde yaşayabileceğimiz bir vatan bırakmıştır.
Toprakları işgal edilmiş, ezanları susturulmuş, bayrakları indirilmiş; namusu, şerefi ayaklar altında ezilmiş bir millete bağımsız bir devlet armağan etmiştir.
Milli mücadele yıllarından bu yana Onu anlamaktan aciz, İngiliz ve Yunan ajanlarının yerli işbirlikçileri, Aziz Atatürk’e sürekli saldırdılar. Sürekli Onu milletinden ve değerlerinden kopuk biri gibi göstermeye çalışıp dinsizlikle suçladılar.
Maalesef bu akıma kapılanlar, AKP iktidarları döneminde, kendilerine uygun bir zemin buldular. Bilerek ya da bilmeyerek gaflet ve delalet tuzağına düşerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birlik ve bütünlüğüne zarar verdiler.
Yapılan bütün deccal oyunlarına rağmen Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerini ve hayallerini yok etmeye kimsenin gücü yetmemiştir.
Aziz Atatürk’ün Hakk’a vuslatının 86. Yıldönümünde Türk Milletinin en çok muhtaç olduğu birlik ve beraberlik ruhunun dimdik ayakta olduğuna şahit olduk.
Atatürk’ün büyük bir ön seziyle dile getirdiği “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” İfadesinin gönüllerde yeniden filizlendiğini gördük.
Bugün çaresizlik içinde kıvranarak Atatürksüz çare arayanların, çarelerin bittiğini fark ederek Atatürk’e yönelmesini görmenin haklı gururunu yaşıyoruz.
Bu duruma gelmemizde en büyük pay sahibi Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdır. Onun bir ömür verdiği mücadeleyle Atatürk’ün söndürülmeye çalışılan ışığı yeniden canlanmıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği kurtuluş mücadelesini en iyi kavradığını ifade eden ve Onun kıymetini dile getiren şu sözü çok ama çok önemlidir; “Sen olmasaydın ne şerefimiz ne namusumuz ne vatanımız ne de devletimiz olmayacaktı”
Şöyle bir düşünelim değerli dostlar!
Bundan 101 yıl öncesinde ne idik bugün neyiz? Cumhuriyetin kuruluşundan önce şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarımız düşman çizmeleriyle çiğneniyorken bugün ezanların okunduğu, bayrağımızın dalgalandığı, bir ülkede yaşıyoruz. Bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu olduğumuzu unutmamalıyız.
Kudret ve hikmet sahibi yüce Allah (cc), Türk milletinin kurtuluşunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun safında mücadele veren aziz ecdadımıza nasip etmiştir. Atatürk’ü kabul etmemek, Ona iftira atmak, en büyük haksızlık en büyük zulüm ve mutlak kadere isyandır.
Saltanat kafalı iç ve dış mihrakların piyonu olanların Atatürk üzerinde oynadıkları oyunlar bozulmuştur. Atatürk’ün güneşi eskisinden daha fazla parlamaktadır. Atalarımızın dediği “Güneş balçıkla sıvanmaz” sözünün tecellisini görüyoruz. Elhamdülillah…
