Berat Gecesi’ni idrak ettik. Beratla başlayan yeni hayata merhaba diyebileceğimiz günler başlamıştır. Maksadımızı biraz daha açık ifade edebilmek için dünkü “Berat Gecesi ve bir muhasebe” makalemizde aktardığımız hadisi şerifi tekrar hatırlayalım. Yüce Peygamberimiz(s.a.v.) şöyle buyurmuştu: “Şaban ayının on beşinci gecesi olunca, onu ibadet ve taatle geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Zira Allah-u Teâlâ o gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder …

Bu Berat Gecesi’nde Rabbini hep zikreyle Verdiği nimetlere durma her dem şükreyle O’nun büyüklüğünü gece gündüz fikreyle Rabbimiz affeylesin affına sınır yoktur   Bu gece özel gece Hak’tan rahmet saçılır Herkes sevap peşinde günahlardan kaçılır Haydi, tövbeye koşun af kapısı açılır Rabbimiz affeylesin başka kapımız yoktur   Bu gece uyanık ol sakın gaflete düşme Kusurda ısrar edip kendi kuyunu eşme …

Değerli dostlarımız, zor dönemlerden geçiyoruz. Ülkemizde yaşanan deprem felaketinin yaralarını millet olarak sarmaya çalışıyoruz. Çok fazla can ve mal kayıplarımız vardır. Bu acılar içerisinde gelen Berat Gecesi’nin gönüllerimize şifa vermesi, Yüce Allah’ın milletimize maddi manevi bereketler nasip etmesi için canı gönülden yalvarmalıyız. Çünkü bu acılardan Allah’ın yardımı olmadan kurtulmanın imkânı yoktur. Berat Gecesi, gerçekten seçilmiş zamanlar içerisinde özel yeri olan …

Deprem oldu bölgeye hiç durmadan geldiniz Kar kış soğuk demeden dağı taşı deldiniz Muhtaç olan halkına uzanan bir eldiniz Siz iyi ki varsınız BTP’nin gençleri   Enkazların yanına çadırları kurdunuz Vatandaşa haliniz nedir diye sordunuz Evi barkı bırakıp çadırlarda durdunuz Siz iyi ki varsınız BTP’nin gençleri   Emeğinize sağlık selamlar olsun size Yaptığınız hizmetler gurur veriyor bize Minnet bizim borcumuz …

Vicdanının sesini eğer hiç duymuyorsan Yiyip içip bir türlü sen hâlâ doymuyorsan Muhtacın sofrasına bir lokma koymuyorsan Yaşıyorum desen de sen zaten bir ölüsün!   Sen nefsinin elinde bir oyuncak olmuşsan Çevrene zarar verip kötülükle dolmuşsan Yaptığın kötülükten bir mutluluk bulmuşsun Yaşıyorum desen de sen zaten bir ölüsün!   İhtiyaç sahibine kol kanat germiyorsan Sana avuç açana bir şeyler vermiyorsan …

İşi gücü yağlamak ile geçer zamanı Merhameti hiç yoktur menfaattir imanı Ayırt edemez asla ne sapı ne samanı İnsanlığın ayıbı aşağılık dalkavuk   Kim menfaat sağlarsa kendini ona satar Üç-beş kuruş uğruna yüzlerce takla atar Gece-gündüz durmadan şeytanla kalkar yatar İnsanlığın ayıbı aşağılık dalkavuk   Her devirde bulunur sayıları da çoktur Öyle bir hastalık ki hiçbir çaresi yoktur İyiliği hiç …

Yöneten insanlar, yönettiği kesimler tarafından itimat edilip sevilip sayılmalıdır. Sevgi temelli olmayan ve korku üzerine kurulan siyaset, eninde sonunda yok olmaya mahkûmdur. İnsanlık tarihinde adaletiyle gönüllerde taht kurmuş yöneticiler, etrafındaki kadrosunun gerçekleri saklayabileceğinden endişe ettikleri için dönem dönem tebdili kıyafet denilen yola başvururlardı. Tebdili kıyafet denilen yol; kimliğini gizleyerek halkın gerek kendisi gerek yönetim şekli hakkındaki kanaatini öğrenmek için başvurulan …

Mazlumların ahı şahı indirir Karanlık gecenin vardır sabahı Çekilen acıyı Allah dindirir Karanlık gecenin vardır sabahı   İşinize geldi Allah dediniz Dindar göründünüz haram yediniz Bıktık elinizden yeter gidiniz Karanlık gecenin vardır sabahı   Yeter kibrinizden usandı dağlar Çilekeş oldular ölüler sağlar Zalimler gülüyor mazlumlar ağlar Karanlık gecenin vardır sabahı   Bitsin artık yeter çekilen çile Biraz kulak verin konuşan …

Gittik Maraş iline yıkık bir şehir bulduk Dostların acısına bizler de şahit olduk İçimiz kan ağladı biz de matemle dolduk Tarifi imkânsızdır çekilen acıların   Deprem ile açılan yaralar gayet büyük Binalar hep yıkılmış olmuş enkazdan höyük Halkımızın üstünden nasıl kalkacak bu yük Tarifi imkânsızdır çekilen acıların   Deprem gören yerlerin her yeri viran olmuş Yaşanılan acıyla nice gonca gül …

Kahramanmaraş depreminde yaşanan büyük acıların yaralarını sarmak için topyekûn bir millet olarak ayaktayız. Milletimizin örnek dayanışmasına, dünya milletlerinden de büyük destekler gelmeye devam etmektedir. Bölgeye gelen yardımlar çığ gibi artarken Türk milleti; devlet-millet, asker-sivil, sağ-sol, hiçbir ayrım yapmadan el ele gönül gönüle dayanışma sağlamaktadır. Üzülerek söylemek gerekirse iktidar kanadı, belki eylemleriyle değil ama söylemleriyle sınıfta kalmıştır. Bu ifademizin yanlış anlaşılmaması …