Ekonomide, iç ve dış siyasette yaşanan o kadar olumsuzluklar; mızrağın çuvalda gizlenemeyeceği kadar açık seçik meydanda olmasına rağmen yandaş fikir sahipleri hala savunma konumundalar.
İktidar yandaşı gazetecileri, akademisyenleri bazı televizyon programlarında izliyoruz da Allah kimseyi böyle aciz duruma düşürmesin. Acziyet ve komiklik zirvede, bir o kadar da pişkinler…
Ekmek kuyruklarına, akaryakıt zammı öncesi üç beş kuruş ucuza yakıt almak için oluşan kuyruklara, tedarikinde sorun yaşanan gıda, ilaç ve yedek parça meselesine öyle yorumlar getiriyorlar ki adeta milletin aklıyla alay ediyorlar.
Akıl tutulması yaşayan bazı vatandaşların algı yönetimine katkısı da göz ardı edilemeyecek kadar saçmalık içeriyor. Türk parasının, altın ve döviz karşısında yaşadığı erimeyi görmezden gelip hemen her şeyin dolara bağlı olduğu ithal cenneti ülkemizde “benim dolarım yok, dolardan bana ne?” diyecek kadar cehalet ürünü ifadeler kullanmaya devam ediyorlar.
İktidar ve yandaşları, kendini savunmaya çalışırken muhalefet de kendince eleştirinin dozunu artırarak her konumda kendi fikirleri doğrultusunda siyaset yapmaya çalışıyor.
Gerek ülkede yaşanan sorunların teşhisinde gerekse de çözümünde Bağımsız Türkiye Partisi dışında kalıcı çözüm önerisinde bulunan yoktur. İktidar, vaziyeti kurtarmak, muhalefet de pansuman çareler peşinde koşmakla meşguller.
Ülkemizde yaşanan sorunların boyutu o kadar büyüdü ki bunların çözümü sıradan projelerle imkânsız hale gelmiştir. Gerçekten de ülkemizin bu sıkıntılardan kurtulabilmesi için bölgesel, ulusal ve küresel ölçekte çözümlere ihtiyaç vardır.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın “Milli Ekonomi Modeli” ve “Sosyal Devlet Milli Devlet” projeleri bizim dışımızda 4,5 milyar nüfusun yaşadığı ülkelerde BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) kısmen de olsa uygulanarak bölgesel, ulusal ve küresel çözümün adresi olduğunu ispat etmiştir.
Bizdeki aymazlar, Türkoğlu Türk Prof. Dr. Haydar Baş’ı ve muhteşem çözüm önerilerini görmezlikten gelmekle, tedaviyi reddeden hastanın ötanazi (ölme hakkını kullanmak) konumunu tercih etmektedir.
Değerli dostlarım! Eğer bu güne kadar “Milli Ekonomi Modeli” kitabını okumadıysanız hemen tedarik edip okuyun. Okuyunca hemen anlayacaksınız ki bütün sorunların çözümü “Milli Ekonomi Modeliyle” mümkündür. Lütfen çarenin hemen yanı başımızda olduğunu önce siz görün, sonrada da kendi çevrelerinizde bu fikri yayın, anlatın.
Yapacağınız bu çalışma, çökmekte olan bir devletin yeniden ayağa kalkışı kadar mühimdir. Hatırlamaya çalışın lütfen; Prof. Dr. Haydar Baş hocamız Bağımsız Türkiye Partisi hareketini başlattığında 2. Kuvayı milliye hareketi ifadesini kullanmıştı. Ve topyekûn milletimizi bu hareket içinde yer almaya davet etmişti.
Zaman gösteriyor ki ülkemizin çok da fazla zamanı kalmadı. Adım adım çöküyoruz, yıkılıyoruz. Bu çöküşe dur diyebilmek için mutlaka Bağımsız Türkiye Partisi hareketinde Av. Hüseyin Baş’ın yanında yer almalıyız. Gerisi boşa vakit harcamak, havanda su dövmek ve yıkılışı seyretmekten başka bir şey değildir.