Abese suresi Mekke’de inmiştir, 42 ayettir. Adını, “yüzünü ekşitti, buruşturdu” anlamına gelen ilk kelimesinden almıştır. Bu surenin iniş sebebiyle ilgili olarak şöyle bir hadise nakledilmiştir: Efendimiz; Velîd, Ümeyye b. Halef, Utbe b. Rabîa gibi Kureyş’in ileri gelenlerine İslâm’ı anlattığı bir sırada âmâ olan Abdullah b. Ümmü Mektum gelir ve “Yâ Resûlallah! Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret” der. O esnada …
DevamıAtatürk sevgisinin önünde kimse duramayacaktır
Şimdi birilerinin aklına “Uğur Kepekçi neden bir haftadır Atatürk’le alakalı makale yazıyor?” Diye bir soru takılabilir. Makalemizin başında bu soruya iki cevap vererek başlayalım. Birincisi; dünkü makalemizde “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize hayranlığını ve hizmetlerini anlatmaya takatimiz yetmez. Bu sebeple de milletimizin Atatürk’e sürekli minnet duyması gerekiyor.” Demiştik. Minnetim sebebiyle …
DevamıAtatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize hayranlığını ve hizmetlerini anlatmaya takatimiz yetmez. Bu sebeple de milletimizin Atatürk’e sürekli minnet duyması gerekiyor. Ama maalesef Yunan ve İngiliz ajanlarının etkisi altında kalan gafillerin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygısızlık etmesine Onun manevi şahsını sorgulamasına müsaade edilmektedir. Bu da sevenlerinin yüreğini yaralamaktadır. Kim ne derse …
DevamıAtatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi
Kurtuluş mücadelesi yıllarından itibaren İngiliz ve Yunan ajanlarının sinsi gayretleriyle dini bütün, imanı sağlam Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dine ve dindara düşman gibi gösterilmiştir. Hâlbuki Atatürk’ün hayatı cephelerde işgalcilere ve yerli işbirlikçi hainlere karşı cihat ederek geçmiştir. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Hoş Geldin Atatürk eserinden anlıyoruz ki O her işinde Allah’a dua edip yardım istermiş. Eserden bu konu hakkında …
DevamıGüneş balçıkla sıvanmaz
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dünya tarihinde eşine rastlanmayan bir milli mücadeleyle bizlere üzerinde yaşayabileceğimiz bir vatan bırakmıştır. Toprakları işgal edilmiş, ezanları susturulmuş, bayrakları indirilmiş; namusu, şerefi ayaklar altında ezilmiş bir millete bağımsız bir devlet armağan etmiştir. Milli mücadele yıllarından bu yana Onu anlamaktan aciz, İngiliz ve Yunan ajanlarının yerli işbirlikçileri, Aziz Atatürk’e sürekli saldırdılar. Sürekli Onu milletinden ve değerlerinden kopuk …
DevamıAtatürk’ü anlamak ve Atatürk gibi düşünmek
Gerek ekonomide gerek adalette gerek iç siyasette gerek dış siyasette gerek din-devlet ilişkilerinde yaşanan sorunların çözümü için “Atatürk’ü anlamak ve Atatürk gibi düşünmek” lazımdır. Yaşanan sorunların kaynağı, Atatürk’süz bir siyaset ve devlet anlayışında ısrar edilmesidir. Üzülerek de olsa bir gerçeği dillendirmek zorundayız; Atatürk’ten sonra gelen iktidar sahipleri bilerek ya da bilmeyerek Atatürk karşıtı olanlara zemin hazırladılar. Siyasi iktidarlar saltanatını sürdürmek …
DevamıUfkun ötesini görebilmek
Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1930 senesindeki bir konuşmasında “Yolunda yürüyen bir yolcunun, yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazımdır” der. Prof. Dr. Haydar Baş ise 2014’te Yeni Mesaj gazetesindeki bir makalesinde Atatürk’ün bu sözünü “Bu yolcu, devlet idaresinde ise yukarıdaki söz iki kere mana kazanmaktadır. Ufkun ötesini görmek, peşinden gelen milleti, öngörüler ile selamete …
DevamıMilli ve dini hassasiyetlerin korunması şarttır
Yüce Allah Kur’an’ı Kerim’de bir ayette şöyle buyurur: “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.” (Al-i İmran / 191) Rivayete göre Peygamberimiz gece gökyüzüne baktığı zaman “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından …
DevamıKaybolan değerlerimiz ve aidiyet duygusu
Bir kimsenin imanına, vatanına, devletine, bayrağına, kimliğine, ailesine, sahip çıkma duygusuna “aidiyet duygusu” denmektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözünden kastı da milli benlik, milli kimlik duygusunu canlı tutmaktır. Bir milletin aidiyet duygusunu kaybetmekle nelerini kaybedeceği hakkında “Kaybolan Değerlerimiz” kitabımızda şu ifadelere yer vermiştik: “Bir toplum, toprakları üzerinde yaşayan fertlerin aidiyet duygusu oranında Millet olur. Milletin yaşadığı …
DevamıAidiyet duygumuz yeterince gelişseydi
Kültürel, ekonomik ve siyasal sahada yoğunluk kazanan tahribatların altında yatan asıl sebep; milleti millet yapan aidiyet duygusunun tahrip edilmesidir. Ulus olarak yaşadığımız bu sıkıntılardan kurtulmadığımız takdirde istenilen başarıları elde etmek asla mümkün olamayacaktır. Aidiyet duygusunu kuvvetlendirmek için fertler, ait olduğu milletin değerleri ile yetiştirilmeli, kendi tarihine ve kültürüne bağlılığı sağlanmalıdır. Bu konuma gelen fertler, ait olduğu değerlerin uğruna fedakârlıklara katlanabilir. …
Devamı