Uzun bir süredir bölüm bölüm de olsa zekât ve sadaka hakkında makaleler yazdık. Bu konunun genel hatlarıyla sonuna doğru geliyoruz. Yazılarımızda fıkıh kısmından ziyade, faziletleri ve sırları üzerinde durduk. Çünkü ibadette fıkıh konusu, insanların tabi oldukları mezhep kitaplarından ya da o mezhebe tabi olan sıradan bir hocadan bunları öğrenmek mümkündür. Hatta basit bir ilmihalden bile işin fıkıh kısmı öğrenilebilir. Ama …
DevamıZekâtın farz olmasının şartları
İslam’ın beş şartından biri de zekâttır. Zekât, madem Allah’ın bizden istedikleri arasındadır, o zaman şartlarını da yine ilahi emirler arasında aramalı, nefsi yorumlardan kaçınarak işin ehlinden bilgilerle donanmalıyız. Aksi halde çok ciddi hatalara düşebiliriz. Ümmet olarak en şiddetli imtihanımızın dünya malı noktasında olacağını haber veren yüce Peygamberimiz, (s.a.v.) bizi bekleyen tehlikeden uyarmaya da çalışmıştır. Hadisi şeriflerinde Resulüllah (s.a.v.) “Her ümmetin …
DevamıTehlikenin farkında mıyız?
Sosyal medya ve iletişim, akıl almaz bir sürat kazandı. İstediğiniz bilgiye ulaşabilme şansının yanında, algı ile yönetilmeye de kapılarımızı açık bıraktığımızın farkında mıyız? Öyle bir çıkmaz ve kısır döngü ile karşı karşıyayız ki; sosyal medya bir ihtiyaç ama beraberinde getirdiği tehlikeler de öldürücü zehir hükmündedir. İlim, teknoloji, özgür haber alma, bunlar asla vazgeçilmez; insan hakları açısından da bunun kısıtlanması kimseye …
DevamıBaşkalarını nefsine tercih etmek (2)
Son asrın en büyük hastalığı olan bencilliğin ve cimriliğin hüküm sürdüğü zamanımızda başkalarını kendi nefsine tercih etmeyi anlayabilmek kavrayabilmek çok zordur. Cenab-ı Hak kendi nefsine başkalarını tercih eden kulları için Kur an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” Haşr: 58/9). “Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği …
DevamıBaşkalarını nefsine tercih etmek (1)
Elbette her sâlih amelin kendine göre güzel yönleri, üstün faziletleri de vardır. Cömertliğin de üst seviyede ve fazileti bolca olan çeşidi vardır. Cömertliğin en üstün derecesi de “isardır.” İsar hakkında önemli bilgiler vardır. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Zekât eserinden bu önemli konu hakkında paylaşımlar yapacağız. İsar, ihtiyacı olduğu halde cömertlik yapmak demektir. Mala ihtiyacı olduğu halde cömertlik yapmak nefse …
DevamıCömertliğin ölçüsü
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Zekât kitabından okumalara devam ediyoruz. Bundan önceki bölümlerde cimrilik konusunu detaylı olarak ele aldık. Sizin de bildiğiniz gibi cimriliğin zıddı ve tedavisi de cömertliktir. Şimdi de hocamızın eserinde cömertlik hakkında altını çizdiği bölümleri aktararak değerli dostlarımıza faydalı olmaya çalışacağız. Cömertlik insanin ihtiyacı olmayan şeyi başka ihtiyacı olanlara vermesidir. Cömertlik, israf ile cimrilik, yani haddinden fazla …
DevamıSon zafer vurgusu
Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul İl Başkanlığının tertiplediği 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları programının onur konuğu Genel Başkan Av. Hüseyin Baş, gerçekten çok tarihi tespitler yaptı. Benin en çok beğendiğim ve önemsediğim tespiti “son zafer” vurgusu oldu. Cumhuriyet rejimini hala içine sindiremeyen, saltanat karşıtlığını sanki din karşıtlığı gibi algılayan fesli kalıntıları, genelde tarihte elde etiğimiz zaferlerin cumhuriyet öncesi olanlarına sahip çıkarlar. …
DevamıEmanet emin ellerde
30 Ağustos Zafer Bayramı bütün yurtta coşkuyla kutlandı. Gün geçtikçe halkımızın milli bayramlara ve özellikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgisi artmaktadır. Her ne kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün adını hutbelerde söyleyemeyen bir diyanet camiamız, sarayda Atatürk demeye dili dönmeyen tercümanımız olsa da halkımız Anıtkabir’e abdest alarak gitmekte; Yasinler, Fatihalar, dualar okuyarak, Atasına minnetlerini sunmak için biri biriyle yarışmaktadır. Atatürk düşmanları …
DevamıGeldikleri gibi giderler
Gazi Mustafa Kemal Atatürk için hiçbir şartta olumsuzluk yoktur. Geçmişteki işgalin en acımasız günlerinde, milletimiz “ne olacak halimiz” diye kara düşünürken, O hiçbir zaman umutsuzluğa düşmedi. Tarihe geçen ve kurtuluş savaşının işaret fişeği hükmünü taşıyan “geldikleri gibi giderler” sözü aslında onun hayat felsefesini de özetler. Birinci Dünya Savaşı’nda yenik düşen Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti konumunda olan İstanbul işgal edilmiş ve itilaf …
DevamıZafer Bayramı coşkuyla kutlanmalıdır
Milletlerin tarihte kazandığı zaferleri unutmaması, gelecek nesillere o zaferleri şuurla, coşkuyla taşıması, o milletin dünya sahnesindeki konumunu daha güçlü kılacaktır. Zaferler bakımından dünya tarihinde eşine rastlanmayan başarılara ulaşmış bir milletin evlatları olarak ne kadar övünsek azdır. Özellikle Ağustos ayı sanki Yüce Allah’ın Türk milletine lütfettiği zaferlerle dolu bir ay niteliğini taşımaktadır. Önce Malazgirt Meydan Muharebesinde Sultan Alp Arslan ile Bizans …
Devamı