Prof. Dr. Haydar Baş’ın Kuran ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali Namaz eserinden sabah namazının sünnetinin vakti geçtiği halde üzerinden bir vakit geçinceye kadar zaman zarfında sünnetinin de kaza edilmesinin gerektiği konusuna kaldığımız yerden devam ediyoruz:
“Bir başka rivayette:
Geceden uyuya kalmıştık. Bizi ancak güneşin sıcağı uyandırdı. Hemen namaza durmak istedik. Ama Allah Resulü: (s.a.a.) “Yavaş olun, yavaş olun!” Buyurdu.
Nihayet güneş iyice yükselince peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Sabah namazının sünnetini kılmayan varsa kalksın kılsın!”
Onu kılmakta alışkanlığı olan da olmayan da sabah namazının sünnetini kıldılar. Sonra emretti ve namaz için ezan okundu. Sonra kalkıp bize sabah namazını kıldırdı. Namazı bitirince, “Dikkat edin! Allah’a hamd olsun! Bizi namazımızdan alıkoyan dünya işlerinden biri değildir. Ne var ki ruhlarımız Allah’ın elindeydi, dilediği zaman saldı. İçinizden her kim yarın sabaha sağ çıkıp sabah namazına erişirse onunla beraber bir mislini kaza etsin” buyurdu.
Namaz ne şekilde kazaya kalmış olursa olsun, mâni olan özür ortadan kalkınca hemen kaza etmek lazımdır.
Enes (r.a.) dan rivayet:
Allah Resulü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Kim bir namazı unutursa, onu hatırladığında hemen kılsın bundan başka keffareti yoktur.”
Bir başka rivayet:
“Biriniz namazı (unutup) uyuya kalırsa ya da dalarsa, hatırladığında kılsın. Çünkü Allah Teâlâ (Tâhâ süresinde) ‘Beni anman için namaz kıl!’ buyurmuştur”
Bir kimse hastalığı sırasında kazaya kalmış namazlarını düşürmek için fidye ya da sadaka veremez. Çünkü bunun kaza etmesi ihtimali vardır. Vereceği bu fidye hiçbir zaman namaz yerine geçmez. Ama bu hastalık halindeki namazlarını kaza etmek fırsatını bulamayacağını düşünerek vasiyette bulunsa, bu vasiyeti ölümünde vârisi varsa bırakmış olduğu malın üçte birinden, vârisi yoksa malının tamamından (ıskat-ı salât olarak) yerine getirilir.
Kaza namazlarının belli vakitleri yoktur. Üç kerahet vakti dışında, istenilen her vakitte kaza namazı kılabilir.
Kazaya kalmış olan bir namaz, zayi olduğu sıfat üzerinden kaza edilir. Zaruret ve özür hali müstesnadır. Bir kimse, yolculuk halinde kazaya bıraktığı namazını hazer halinde (sefer dışında) kaza ederken, dört rekâtlı farzları ikişer rekât olarak kaza eder. Mukim iken kazaya bıraktığı namazları, sefer halinde kaza etmek isteyen kimse de rekâtları tam olarak kaza eder. (Prof. Dr. Haydar Baş/Kuran ve Sünnet ışığında Büyük İslam İlmihali Namaz/ sayfa 1114-1117) (Devam edecek)
Uğur Kepekçi
(sesli dinlemek isteyenler aşağıdaki linkten faydalanabilir)
http://www.yenimesaj.com.tr/kaza-namazinin-hukmu-hakkinda-5-H1345366.htm