Kaza namazının hükmü hakkında -8-

Zamanında kılınan namazların “eda”, zamanında kılınmayıp sonraya kalan namazların “kaza” olarak nitelendiğini ve Müslüman olan her kadın ve erkeğe ister eda ister kaza olsun bu namazları kılmalarının gerektiği hakkında kapsamlı bir yazı serisi paylaştık.

Bu konuda bize ışık olan Rahmetli Prof. Dr. Haydar Hocamızdan Rabbim razılığını arttırsın, makamını daha yüce kılsın.

Bu kadar bilgiden sonra bizler de siz değerli dostlarımıza birkaç satır tavsiyede bulunalım istedik.

Zariyat suresi 56. Ayette de Yüce Allah’ın “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” Buyurduğuna göre, kula düşen görev; kulluğun gereği olan ibadeti de yerine getirmesidir.

Bu konuda da bütün mahlukatın zikrini cem eden namaz, gerçekten Allaha kulluğun ispatında çok önemli bir görevdir. Bunu bilmeyen Müslüman yoktur ama namazının kıymetini bilmeyenler de gayet çoktur…

Ankebut suresi 45. ayeti kerimede yüce Allah “Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayasızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir.” Buyurduğuna göre; toplumda da fenalık miktarı gayet çok ise demek ki namazlarımızda bir arıza söz konusudur.

İşte bu arızayı ortadan kaldırmak için öncelikle namazın Allah ile kul arasındaki bir buluşma, bir konuşma seremonisi olduğunu; sonunda da Allah’ın rızasına erişip cennetiyle müjdelenmek olduğunu; terkinin de büyük azaplara sebep olduğunu kafamıza iyice koymalıyız.

Kılacağımız her namazı vaktinde kılmak ve önceden kazaya kalmış namazı, disiplinli ve hesaplı bir şekilde kaza ederek hayatımıza farklı bir anlam, farklı bir heyecan katabiliriz.

Geçmişte on yıllarca kaza namazı eksik olanların bile borçlarını kaza namazları kılarak ödedikleri ve Allah’ın affına layık oldukları kişiler çoktur. 15-20 sene gibi kaza namazı olanların bu borçlarını belli bir plan çerçevesinde kıldıklarına şahit oldum.

Bakınız değerli dostlarım, zamanında kılamadıklarınız namazlarınızı maddi borç gibi hissedip ne kadar kaza namazlarınız varsa hesaplayarak bir yere not edersiniz. Borcunuzun miktarını öğrenir ona göre bir plan hazırlarsınız.

Farklı metotlar uygulanabilir:

Her vakit namazıyla birlikte mutlaka bir de kaza borcu ödeyebilirsiniz.

Bir arkadaşınızla birbirinizi kontrol ederek ve tatlı bir yarışla işi zevke dönüştürebilirsiniz.

Günün belli saatlerinde kaza namazları kılma programı yapabilirsiniz.

Yapmanız gereken, gecede bir diziye ayırdığınız zamandan daha az bir zaman, namaza vakit ayırabilmek…

Mesela gecede bir saat kaza namazı kılarsınız. Onu da not edersiniz. Hesap önünüzde, onu her gün gündeminizde tutarsınız. Bakarsınız ki bu iş sevdaya dönüşür.

“Rabbime olan borcumu bir an önce ödemeliyim” şuuru sizi düşündüğünüz zamandan daha erken tertip sahibi olmaya götürebilir.

İbadette şuur “boş zaman değerlendirmek mantığıyla değil. Özel zaman ayırmakla” elde edilir. Yani Allah’ın emirlerini sevdaya dönüştürmenin adıdır şuur…

Namazın aşkını yakalayınca o iş sizi muhabbetullaha götürür, muhabbetullaha ulaşana da zor işler kolay olur.

Taptuk Emre aşıkların nelere kudretinin yeteceğini bakınız ne güzel beyan ediyor bir beytinde: “Aşk ile yürüyen sırtında dünyayı taşır, aşksız yürüyen beden diye bir ceset taşır.”

Haydin namaza! Haydin kurtuluşa! Bugünden tezi yok, Allah’a olan aşkımızı ispat için namazlarımızı tamama erdirmeye karar verelim ve yola koyulalım ki varış yerimiz cennet ola vesselam…

Uğur Kepekçi

(sesli olarak dinlemek isteyenler aşağıdaki linkten faydalanabilir)

http://www.yenimesaj.com.tr/kaza-namazinin-hukmu-hakkinda-8-H1345579.htm

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …