Mevzubahis olan vatansa!

“Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.” Sözü Cennet Mekân Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e aittir.

Bir sözü kim söylerse söylesin anlayana çok derin manalar içerir.

“Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.” Sözü hem söz hem de söyleyen ağız olarak en çok, cephede içerde ve dışarda vatan savunmasında görev alan kahraman askerlerimiz ve güvenlik güçlerimize yakışmaktadır. Allah onları her şartta korusun…

Bu söz ne kadar derin manalar içerse de söyleyen ağız sahibi samimiyetten uzak olunca; kulağa hoş gelmiyor, gönlüne dokunmuyor insanın. Çünkü söylenen söz değil söyleyen ağızdır asıl olan…

Kaşgarlı Mahmut’a ait olduğu söylenen şu söz maksadımızı ne kadar güzel anlatıyor: “Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır”

Bu konuda Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın bir gönül sohbetinde “Tesir eden söylenen söz değil, söyleyen ağızdır” deyip bize şu kıssayı anlattığına şahit olmuştum:

“Abdulkadir Geylani Hazretlerinin sohbetlerini dinleyenler, yaşadıkları duygu ve heyecandan kendinden geçer feryat eder ağlarmış. Oğlunu bir başka camiye imam tayin edip “sen de orada görev yap” demiş. Oğlu da gerçekten yetişmiş birçok ilme vakıf olmuş biridir. Ama bir türlü babasının topladığı kalabalıkları toplayamıyordu. Babasından rica etti bir gün “baba ben bu hafta senin camide vaaz vereyim beni tanımış olurlar belki benim de cemaatim çoğalır” demiş. Babası da teklifi kabul etmiş. Abdulkadir Geylani’nin camisi tıklım tıklım doludur. Cemaate “bu hafta oğlum size vaaz edecek hep birlikte dinleyelim” demiş. Başlamış sohbete Geylani’nin oğlu. Manzara gittikçe kötüleşmeye başlamış, cemaatin kimi uyumaya kimi camiyi terk etmeye başlamış. Abdulkadir Geylani “oğlum sen sus da ben cemaati toparlayayım” demiş. Ve başlamış konuşmaya; “Geçen gün eve yumurta götürmüştüm. Hanım da yumurtayı haşlamak için önce ocağın altını yaktı. Sonra yumurta başladı tavada kendinden geçmeye yumurtanın hali Allah’ı zikrediyordu sanki” diyerek sohbete başlar. Cemaat toparlanmaya uyanmaya kendinden geçmeye başlar. Oğlu sorar Geylani’ye “baba ben o kadar derin konular anlattım millet uyudu. Sen yumurtanın haşlanmasını anlattın, millet Allah sedalarıyla sayha atmaya başladı kendinden geçti. Nedir bunun hikmeti” Geylani “oğlum tesir eden söz değil söyleyen ağızdır. Sen de sözden çok söyleyen ağız olmaya bak. O zaman aynı halleri yaşarsın” demiş.

Gelelim “mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” sözünün anlamına: Gerektiği zaman vatanım için hiçbir fedakarlıktan kaçınmam demektir.

“Gerek malımı gerek canımı feda etmek dahil vatanıma hizmet etmeye çalışırım. Servetimi makamımı şöhretimi terk ederim. Baktım ki sorunlarına çare bulamadım. Baktım ki bu işi benden daha iyi yapacak biri var. Baktım ki mevzubahis vatandır. Benim için gerisi teferruattır.” Deyip iktidarı saltanatı bırakan nefisini ayakları altına alan bir siyasetçi gördünüz mü?

Cennet mekân Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra siyaset sahnesinde bu söze yakışan ya da bu sözü söyleyecek ağza rastlamadım; Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanıyıncaya kadar. “Kişinin aynası iştir, lafa bakılmaz.”

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …