Uğur Kepekçi

Suriye’de rejim değişikliği ile gerek iktidara yakın yandaş medyanın gerek iktidar ve gerekse de iktidara yakın sivil toplum kuruluşlarının vermek istedikleri olumlu mesajlara inanırsanız gerçekten çok güzel günler bizi bekliyor. Hele bazı etki ajanlarının ya da cahillerin sokakta konuştuklarına bakılırsa sanki Suriye topraklarında biz egemen olacağımız ya da kârlı çıkacağımız yönünde sözler havada uçuşuyor. Bir dostumla konuştuğumda bana adı büyük …

Suriye’deki rejimin yıkılmasından sonra iktidar yanlılarının ve yandaş medyanın yaptığı açıklamalara özellikle dikkat ediyorum. Suriye’de dönen dolapları ne kadar görebiliyorlar acaba diye merak ediyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Ankara’da bir toplantıda yaptığı konuşmada “Suriye’de huzura giden yolun kapıları açılmıştır” diye bir ifade kullandı. Birileri ortalığı günlük gülistanlık, güneşli bir bahar günü gibi anlatıyor. Bizim baktığım pencereden pek de iyi bir manzara …

Suriye’de Esad rejiminin yıkılışını zevkle seyredenler yarın başımıza neler geleceğinden habersizler galiba… Bütün sorunların çözümünde Atatürk’e olan ihtiyaçtan bahsetmekten dilimizde tüy bitti. Ama mevcut iktidar sanki inadına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine ve nasihatlerine kulak tıkamıştır. Bırakın söz dinlemeyi inadına onun gösterdiği yolun tersine gitmeyi maharet saymaktadır. Öncelikle Atatürk’ün dış politikada 5 tavsiyesini aktaralım: 1- Komşularınızın iç işlerine karışmayın. 2- …

Komşumuz Suriye topraklarının, Suriyelilerin değil ABD, İsrail ve vekalet savaşında pay sahibi aktörlerin olacağı açıkça meydandayken hala algıyla milletimizin farklı düşünmesine zemin hazırlanmaktadır. Ne acı bir durum ki kamuoyunda ve sokaklarda gördüğümüz manzara budur. Biz bu konuda farklı düşünüyoruz. Bir önceki makalemizde “Halep oradaysa arşın buradadır” diyerek Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş’ın değerlendirmelerine yer vermiştik. Makalemizde …

Yıllardır süre gelen Arap Baharı projesi bir ülkenin bir rejimin bir liderin daha başını yedi. Sanmayın ki bu iş burada kalacak. ABD’nin BOP kapsamında başlattığı sömürgecilik hayali, dünyayı ele geçirinceye kadar devam edecektir. Aklımızı başımıza alıp Atatürk’ün bize emanet ettiği şekliyle Cumhuriyetin fabrika ayarlarına dönmediğimiz taktirde çok uzun bir zamana gerek kalmadan BOP kapsamında bizim de başımızı belaya sokarlar, bizi …

Siz değerli dostlarımla sohbet tadında bir makale hazırlayalım dedik. Sohbet etmeyi düşündüğümüz konu; kişinin dünyadaki amellerinin yazılı olduğu kitaplarıyla yüce divana getirilip o kişiye bizatihi “Kitabını oku” deneceği manzarayı tefekkür etmektir. Öncelikle İsra Suresindeki ilgi 13.14.15. ayetlerin anlamına bakalım: İsra 13. Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. İsra 14. Kitabını …

103 yıl öncesi Kilis yastaydı Halkımızın çoğu gayet hastaydı Ruhlar ateşten bir kızgın tastaydı Aziz Kilis’imiz kurtulmuş bugün   Atatürk Kilis’i gayet sevmişti Halkın zekasını çok da övmüştü Kilisli düşmanı taşla dövmüştü Aziz Kilis’imiz kurtulmuş bugün   Her 7 Aralık gurur duyarız Kendimizi gayet mutlu sayarız Memleket aşkıyla coşar doyarız Aziz Kilis’imiz kurtulmuş bugün   Nazarî der Kilis sevgiye değer …

Yüce Allah, Kur’an’ı Kerim’de kurtuluşa erenlerin vasıflarını beyan ederken özellikle de Mu’minun suresinin ilk 5 ayetinde kurtuluşa erenlerin vasıflarını sıralamıştır. Öncelikle surenin ilk 5 ayetini paylaşarak bu makalede sadece iffet konusunda değineceğiz. “Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler; Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler; Onlar ki, zekâtı verirler; Ve onlar ki, iffetlerini korurlar.” (Mu’minun / 1-5) …

Vakit hakkında Peygamberimiz (s.a.a.) ve tasavvuf erbabının ortaya koyduğu bilgileri paylaşmakla başladığımız analizimize bu makaleyle son vereceğiz. Baştan beri ortaya konan tespitlerden anlamamız gereken; Allah’ın bir lütfu ve merhameti olarak yaratıp bize sunduğu zamanın kıymetini bilmek ve gerektiği gibi değerlendirmek bir zorunluluktur.  Elmalılı Hamdi Yazır “Hak Dini Kur’an Dili” adlı tefsirinde İnşirah suresinde Yüce Allah’ın zamanın nasıl değerlendirilmesi gerektiği hakkında kullarına Peygamberimiz vasıtasıyla …

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın zamanın mahiyeti ve önemi hakkındaki Veda Hutbesi’nde İnsan Hakları eserinden bir önceki makalede “Hakk’ın tecellisi olan zaman, mübarek ve mukaddestir” tespitini ve zaman nedir sorusuna cevabı aktarmıştık. Bu makalede de adı geçen eserden Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın dönen zamanın sırrını izah eden bilgileri aktaracağız: Dönen zamanın sırrı  Resulü Ekrem’in (sav) Vedâ Hutbesi’nde bir diğer ifadesinde de …

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın vaktin mahiyeti ve vaktin hakkıyla değerlendirilmesi hakkında Veda Hutbesinde İnsan Hakları eserinden tespitlerini aktarırken zamanın yüce Allah’ın biz kullarına bir ikramı olduğuna değinmiştik. Konunun zihinlerde iyice aydınlığa kavuşması için adı geçen eserde Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız devamla şöyle diyor: “Ayrıca, Cenab-ı Hak, bazı zamanlar, o zaman içinde cereyan eden yüce olaylar sebebiyle şerefli kılınmıştır. …

Bir önceki makalemizde vaktin değerlendirilmesi hakkında Peygamberimizin ikazlarını ve tasavvuf büyüklerinin ortaya koydukları tespitlerinden bazı örnekler verdik. Yapılan bütün hayırlı çalışmaların ve fikirlerin kuşaktan kuşağa aktarılmasında büyük faydalar vardır. Ancak en faydalı olan herkesin kendi çağdaşı olan bilge insanından bilgi almaktır. Yarım asra yakın kendisiyle yol yürümek, fikirlerinden ve gönül deryasından nasibimizce istifade etmek, kendisini tanımak şerefine nail olduğum Çağın …

İnsanoğlunun belki de en büyük hatalarından biri vakit israfıdır. Bir başka ifadeyle vaktin kıymetini bilememektir. Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) bu konuda çok ciddi uyarılarda bulunmuştur: “İki nimet vardır ki insanların birçoğu bunların kıymeti hakkında aldanmıştır. Sıhhat ve boş vakit.” (Tirmizî / Zühd 1). “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin: Ölüm gelmeden önce hayatın, hastalık gelmeden önce sağlığın, …

Yeni dünya düzeni adı altında başlatılan küreselleşmeyle birlikte, milletimizin aidiyet duyguları ortadan kaldırılmaya başlandı. Vatanın kutsiyeti, dini ve milli bütünlüğümüz zedelenerek sonunda para ve güç egemen oldu. Paranın kuvvetiyle birlikte iletişimin hızını ve büyüsünü de arkalarına alan güçler medya ağını da siyaset bağlarını oluşturdular. Bu süreçle birlikte küresel güçler efendi, halk da köleleşme yolunda koşar adımla yol almaktadır. Peki, vahşi …

Kapı kapı gezdirme El âleme ezdirme Hayatımdan bezdirme Yapma be cancağızım   Gönül sazım çaldırma Kederlere daldırma Kalp kırıp da saldırma Yapma be cancağızım   Beni boşuna yorma Yeter halimi sorma Bir de sırtımdan vurma Yapma be cancağızım   Nazarî’yi ağlatma Yüreğimi dağlatma Karaları bağlatma Yapma be cancağızım.   UĞUR KEPEKÇİ / 29.11.2024