1 Kasım seçimlerine sayılı günler kalmasına rağmen, yaşanan belirsizlik ve kargaşa, gittikçe artmaktadır. Masa başı anketlerle ve basın yayın yoluyla, seçmen her ne kadar bazı merkezlere kanalize edilmeye çalışılsa da istenilen netice elde edilememektedir. Seçmenin kafası o kadar karışık ki babadan dededen kalma takım tutar gibi parti tutan bazı seçmenler bile sandığa gitmeyeceklerini beyan ediyorlar.
Seçim çalışmasında, iktidar ve muhalefet partilerine mensup milletvekili adaylarının, vatandaş tarafından azarlandığına birkaç kez şahit oldum. Hatta bir defasında bir bayan esnaf eski milletvekili yeni milletvekili adayına şu tepkiyi koyduğuna şahit olduk: “Bizden size oy falan yok, boşuna oy talep etmeyin. Siz bizim verdiğimiz oyu heba ettiniz. Vatandaş size koalisyon yapın dedi, siz yapmadınız. Boşu boşuna bizi tekrar seçime götürdünüz. Size hakkımızı helal etmiyoruz. Tepki olarak da sandığa gitmiyoruz. Hiç birinize de güvenmiyoruz. İktidarıyla muhalefetiyle hepiniz aynısınız”
Cumhuriyet tarihinde böyle bir seçim görülmedi. Ne seçilecekler, ne de seçmende moral yok, heyecan yok. Çünkü seçmen umutlarını kaybetmiş, sorunlara bir çözüm çıkacağından emin değil. Seçilecekler ise kendilerini bekleyen sorunları çözemeyeceklerini bildikleri; verilecek vekâletin ateşten gömlek olduğunu anladıkları için kara kara düşünüyorlar.
Elbette bu günlere bir anda gelinmedi. Ne iktidar, ne muhalefet; ne seçmen, ne siyasiler, yapılan uyarılara bir türlü kulak vermediler. Yanlış yollardan gittiler, yanlış adamlarla işbirliği yaptılar, yanlış işler tuttular, yanlışta ısrar ettiler. Sonuç da tabi ki yanlış çıktı.
Herkes elini vicdanına koysun. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş sürekli milletimizi uyardı. Hemen her fırsatta, her yerde; bazen tatlı, bazen sert; bazen yalvardı.
Hatırlayın şu ve benzeri ifadeleri, bıkmadan usanmadan tekrarladı durdu: “Ey milletim bana kulak verin. Ben diğer siyasiler gibi değilim. Ben sizden oy istemeye gelmedim. Ben sizi kurtarmaya geldim. Gidilen yol yanlıştır. Bu gidişin sonu hüsrandır. Yanlışta ısrar ederseniz sonumuz çok kötü olacak. Milletimizi birbirine kırdıracaklar. Sizi aç koyacaklar. Adım adım bizi bölecekler, parçalayacaklar. Sizi idare eden bu adamlar bir şey bilmez. Ben bu işi biliyorum. Karnınızı doyuracak, sırtınızı giydirecek; size iş ve aş imkânı verecek her şeyin formülü bende. İnat etmeyin. Bakın eğer benim uyarılarıma kulak vermezseniz; vallahi pişman olacaksınız”
Siyasiler zaten anlamaz, seçmen de inadında ısrar etti ve yapılan uyarılara kulak vermedi. Gelinen sonuç meydandadır.
Seçmen yanlışta ısrar etmeye ve uyarılara kulak vermemeye devam ederse, bugünlerden daha kötü günlerin geleceğini Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş haber veriyor ve uyarıyor. Geliniz 1 Kasımda bu uyarılara kulak verin. Sizi zifiri karanlıklardan kurtaracak (BTP) Bağımsız Türkiye Partisi’ne oyunuzu verin.
Uğur Kepekçi
20 Ekim 2015