Kendine acı hanım kardeşim!

Kadına şiddet, kadın cinayetleri gün geçtikçe tırmanıyor. Maalesef köklü çözüm de bulunamıyor.

Bir önceki makalede kadına şiddetin devam etmesinin sebepleri arasında suçun karşılığı olan cezanın verilmeyişinden bahisle, suçun asla önlenemeyeceğini dile getirdik.

Bu makalemizde de bir öz eleştiri yapmak istedik hanım kardeşlerimizle, evlatlarımızla…

Kadın her ne görüşte, her ne surette olursa olsun anadır. Peygamberimizin hadisi şerifi “cennet anaların ayakları altındadır” müjdesinin de muhatabıdır.

Hayat tarzı ne olursa olsun, düşüncesi ne olursa olsun, canı veren Allah’ın dışında hiçbir canlının diğer bir canlı, ya da cansız varlığa zarar verme yetkisi yoktur. Ceza ya da mükafat yeri ahirettir ve hüküm sahibi de Allah’tır.

Şimdi madalyonun diğer tarafına bakalım. Empati yapalım, tefekkür edelim ve kadınımız neden bu hallere düştü ya da neden şiddete maruz kalıyorlar?

Bu konuda kardeş kardeşe dertleşelim:

İnancı, dünya görüşü ne olursa olsun her kadının, diğer canlıların olduğu gibi hayat hakkı vardır. Bu hakkı da yüce Allah size yaratılıştan verdiği için size verilecek her hak zaten sizin hakkınızdır.

Ancak, hak sahibi olmanız size ölçüsüz davranmayı ve kendinizi tehlikeye atma hakkını vermez.

Soğuk ve yağışlı bir havada korunmasız gezerseniz hasta olmanız normal bir sonuçtur…

Sigara, alkol, madde bağımlısı ve şehvet düşkünü sapık kimselerle arkadaşlık ederseniz, onların şerrinden korunamazsınız. “Özgürlüğüm kısıtlanamaz” mantığıyla istediğiniz kimselerle, ölçüsüz arkadaşlık ve yasak ilişkilere girerseniz, başınıza gelebilecek tehlikelerden korunamazsınız…

Mayınlı tarlalarda, bataklarda, derin sularda gezerseniz; bir gün mutlaka zarar görürsünüz.

Merhamet ve analık duygunuzdan dolayı çabuk kandırılırsınız.

Bakınız, işlenen cinayetlerin, yapılan şiddetlerin; başlama, gelişme ve sonuç sürecinde mutlaka yanlış mekân, yanlış tutum ve davranışlar, yanlış arkadaşlıkların izleri görünüyor.

Zaten kendinizi korumak noktasında zaaflarınız varken, neden insanlara fazla güveniyorsunuz? Neden yanlış mekanlarda, yanlış arkadaşlarda kendinize macera arıyorsunuz?

Aslında kadın kardeşlerimizin başından geçen o kadar tehlikeli belalı işler var ki kendi içlerinde sakladıkları sırlarla ömür boyu mutsuz ve sağlıksız yaşamayı seçmek zorunda kalanlar çoktur…

Hanım kardeşlerim, yüce Allah sizleri erkeklerin şerrinden korumak için kadın erkek ilişkisinde ölçüyü koymuş, nikahlı-nikahsız yanlış ilişkileri yasaklamıştır.

Ölçüsüz davranmakla, derin sularda yüzmekle hem siz boğulup yok olup gidiyorsunuz, hem kendi elinizle kendiniz ateşe atıyorsunuz, hem de çevrenizi üzüyorsunuz.

Allah’a kul olduğunuzu, analık gibi yüce bir şerefe layık görüldüğünüzü aklınızdan çıkartmadan daha dikkatli olun ne olursunuz.

Bakın sizi ne kanunlar ne de biz koruyamıyoruz. Bari kendinizi korumak için tehlikeli yerlerden ve arkadaşlıklardan uzak durun.

Rica ederim. Bir abi tavsiyesi olarak bu yazım üzerinde biraz düşünün. Empati yapın, tefekkür edin, anlamaya çalışın.

Allah sizi nefsinizin tuzaklarından, şiddetten ve her türlü kötülükten korusun.

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …