Doğu Akdeniz’de oynan oyunlar, dünyada başımıza örülmek istenen çoraplar, haklı olduğumuz bir davada bile bütün dünyanın karşımıza dikildiğini görüyoruz.
Zaman gösterdi ki bu dünyada Müslüman Türk Milletinin Allahtan, Hz. Muhammet’ten, Ehl-i Beyt’ten başka dostu yoktur.
Arabıyla, acemiyle, İsrail’iyle, Amerika’sıyla, geçmişte olduğu gibi yedi düvel bize karşı birlik oldu. Aslında bu birlik iman birliğidir. Küfür tek millettir.
Bakmayın siz Arapların dindar göründüğüne, onlar zaten asırlardır, Emevi zihniyetiyle Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt’ten uzaklaşarak İslam dairesinin dışına çıkmıştı. Milat, Peygamberimizin ahirete göçüdür…
Araplarla İsrail in yaptığı anlaşma gösterdi ki (Abraham Anlaşması) Sözde Sünnilik yapıp, Muaviye ve Yezid’i Müslüman gören zihniyet anlar mı bilmem kalplerinde gizlediğini açığa vurmaktır.
Ehl-i Beyt taraftarları, Emevi (Muaviye) zihniyeti ile gavurun aynı zihniyette olduğunu haykırıyordu yıllardır.
Ama bizdeki aymazlar Muaviye’ye (r.a.) diyecek kadar Tevhidin Merkezinden uzaklaşmaya devam ediyordu.
Şu anda dünyadaki konumumuza bakalım, sonra da nerede hata yaptığımızın analizini yapalım.
Bu analizi sadece Allah’ın hükmünü hatırlatmak, Allah’ın ayetlerini bir araya getirerek hem millet olarak hem devlet olarak kendimizle yüzleşmemizi sağlamak amacıyla paylaşacağız.
Ötekileştirmek değil, empati yapmanızı sağlamaktır niyetimiz.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın ölmez bir tespitini aktararak başlayalım analizimize:
“Milli bütünlüğüm dini bütünlüğümüzdür dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür” bu tespit kıyamete kadar geçerli olacaktır. Bu bütünlük ne zaman göz ardı edilirse ister fert bazında ister devlet bazında, zarar görülür.
Dünyanın başına bela olarak sarılan Dinlerarası diyalog faaliyetleri Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bir ömür mücadele ettiği tehlikeli akımdır.
Siyasi iktidar hala Dinlerarası diyalogdan vaz geçmiş değildir. Sadece FETÖ darbeye teşebbüs ettiği için terör örgütü ilan edildi. Mücadele FETÖ ile devam ediyor. Diyaloğa devam…
Dünya menfaati uğruna sözüm ona dünyada güç elde etmek safsatası uğruna, küresel güçlerin dayattığı; Medeniyetler ittifakı, Dinlerarası diyalog, ılımlı İslam, gibi kökü dışardan olan bu fikre, siyasi iktidar balıklama atladı.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, yazılı-görsel medyayla, konferanslarla, kapı kapı dolaşmamızı sağlayarak; kanaat önderlerine, din görevlilerine, siyasilere elden mektuplar yolladı. Tehlikeyi haber verdi.
Hatta Kuran’dan Yahudi ve Hristiyanları dost edinmenin tehlikeleri ve yasakları basılı evraklarla Türk milletine ilan edildi. Yapılan bu çalışmalar tarihe geçecek ve bu işe alet olanlar dünyada değilse ahirette cezasını çekecektir. Buna inancım tamdır.
Şimdi gelelim Kuran’daki Yahudi ve Hristiyanlarla diyalogu, sevgi bağları ve ittifaklar kurmayı yasaklayan ayetlerin bir kısmını paylaşmaya:
“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez.” (Maide /51) (Devam edecek)
Uğur Kepekçi