İslam’a ters akımların ortaya çıkışı-1-

Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (sav) Efendimiz bir hadisi şeriflerinde ilmin şehrine açılan kapıyı şöylece tarif etmiştir; “Ben ilmin şehriyim Ali ise kapısıdır. İlmi isteyen kimse kapıdan girmelidir” (Tirmizi)

Bu hadisi şeriften anlaşılan; İslam’ın, Kur’an’ın ve yaşayan Kur’an olan Hz. Muhammed’in ilim şehrine girmenin ancak ve ancak İmam Ali kapısından girmekle mümkün olacağıdır.

Prof. Dr. Haydar Baş yazdığı Ehli Beyt külliyatının Hz. İmam Ali eserinde buna çok güzel bir şekilde temas etmiştir; “Yüce Allah, âlemlerin Rabbi; Resûlullah ise âlemlere rahmet peygamberdir. Resûlullah (s.a.v.) ilmin ve hikmetin şehri; Hz. Ali ise kapısıdır. Allah’ın koruması ve ismeti altındaki Resûlullah ’ın ilim şehrine giden yolların hepsi Ali kapsından geçer. Hak yollar Ali kapısına çıkar. Ali kapısı ise Resûlullah şehrine açılır… Resulullah’ın şehrinde ise Yüce Allah bulunur, orası tevhit şehridir.” (Hz. İmam Ali / Prof. Dr. Haydar Baş / önsözden)

Resûlullah (s.a.v.) bir hadisi şeriflerinde Hz. Ali efendimizin önemini işaret etmek maksadıyla şu ifadeleri kullanmıştır:

“Ali’yi seven beni sevmiş olur, beni seven de Allah’ı sevmiş olur, Ali’ye buğz eden bana buğz etmiş olur, bana buğz eden de Allah’a buğz etmiş olur” ( et-Tabarani “Mucem el-Kebir” c.23, s.380, Hadis No: 901)

Resûlullah ashabına hitaben; “Size sarıldığınız müddetçe benden sonra asla delalete düşmeyeceğiniz kimseyi tanıtayım mı?” “Evet, ya Resûlullah” dediklerinde; “O, Ali’dir” buyurdu. (İmam Ali/sayfa 95/ Prof. Dr. Haydar Baş)

Peygamberimiz ahirete irtihalinden önce Gadir-i Hum da İmam Ali (a.s.)’ı vasi ve halife ilanından önce ve sonra “ilmin şehri Benim kapısı Ali’dir. İlim tahsil etmek isteyen kapıya gelsin” buyurmakla kendinden sonra farklı kapılardan fitnenin zuhur edeceğini haber vermiş olmaktadır.

O halde İmam Ali (a.s.) dan başka kapı icat edenler bidat kapılarının aralanmasına, açılmasına vesile olmuşlardır. Vesile olanların adı ne olursa olsun, makamı ne olursa olsun bu böyledir.

3 halife döneminde her ne niyette olunursa olunsun, kapatılan ya da ihmal edilen ilmin kapısı sayesinde, başka kapıların açılmasına zemin hazırlanmıştır. 

Bu kapılardan fitnenin zuhuruyla, Hz. Osman döneminde devletin “aşiret” devletine dönüşmesi sağlanmış, maalesef Hz. Osman, ihmalinin ve yanlış içtihatlarının sayesinde kuvvet bulan asilerin kendine hazırladıkları suikastta evinde şehit edilmiştir. (Devam edecek)

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize …