Sünnet ve hadise yönelik gizleme ve tahrifler-4-

İbn-i Kesir de kendi “Tarih”inde bu rivayet hakkında ve tefsirinde bu ayetin tefsiri hakkında aynı şeyi yapmıştır. Rivayetin bu bölümünü silerek yerine anlamsız bir şey koymuştur.

Muhammed Hasaneyn Heykel ise “Hayat-ı Muhammed” adlı kitabının birinci baskı 104. sayfasında bu rivayeti olduğu gibi kaydederken, kitabın ikinci baskı 139. sayfasında bunu tamamen silmiştir.

Allame Emin’inin “el-Gadir” adlı kitabından (c. 2, s. 288, 289) Hz. Ali’nin hilafeti ile ilgili hakikatler bu şekilde kaynaklarından silinirken gerçeği yansıtmayan bazı ifadeler de kitaplara girmiştir.

Sahih-i Müslim’de “Men Leanehu’n-Nebiy ev Sebbehu Cealehullah Lehu Zekaten ve Tuhra” bâbında, Ibn-i Abbas’tan söyle nakledilir:

“Ben çocuklarla oynuyordum. O sırada Resûlullah geldi. Ben bir evin kapısının arkasına saklandım. Fakat Peygamber yakına gelerek eliyle sırtıma vurdu ve ‘Git, Muaviye’yi çağır’ buyurdu. Ben Muaviye’nin yanına gidip döndüm, Muaviye yemek yiyor’ dedim.

Tekrar, ‘Git Muaviye’yi çağır’ buyurdu. Ben gidip dönerek, ‘Halâ yemek yiyor’ dedim. Bunun üzerine Resulullah, ‘Allah’ım! Onun karnını doyurma!’ buyurdu.” (Sahih-i Müslim, Kitabu’l Birr-i ve’s-Sıla, s. 2010, hadis 96).

Bu hadisi İbn-i Kesir kendi Tarih’inde kaydetmiş ve Resulüllah’ın.

“Git Muaviye’yi çağır” sözüne, “Muaviye vahiy katiplerindendir” sözünü de eklemiştir. ((İmam Ali /Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 189-192)

Muaviye hakkında hala rahmet okuyanlar şunu bilsinler:

Peygamberimizin, neredeyse bütün hayatı Muaviye’nin Babası Ebu Süfyan ve taraftarları ile devam etmiştir. Ebu Süfyan’ın Mekke’nin fethinde iman etmiş görünmesi bile korku ve menfaatindendir. Muaviye İmam Ali’nin, İmam Hasan’ın şehadetlerine azmettirmiş, Oğlu Yezit İmam Hüseyin’inin şehadetine vesile olmuştur.

Muaviye asla sır kâtibi olmamış, yemeği içmeyi seven, menfaati uğruna peygamberimizin soyunu yok etmeğe and içmiş bir katildir.

Ben imanım gereği, “Allah’ın, Peygamberimizin ve Ehl-i Ehl-i Beyt’in düşmanı olan Muaviye ve Yezide Allah lanet etsin.” Diyebiliyorum.

Bu kadar açıklığıyla ortaya konan gerçeklere rağmen Muaviye’ye rahmet okuyanları “Allah Muaviye ile haşreylesin” demekten başka da söz bulamıyorum.

Yukarda aktarılan bilgiler ışığında hakikatlerin menfaat uğruna ne kadar ciddi bir tahribata uğradığını; bu çarpıtılan hakikatleri düzeltmek için Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ortaya koyduğu çabaları aktarmaya çalıştık.

Allah, niyeti doğru olanları doğruyla buluştursun. Niyeti, doğruyu çarpıtmak olanların şerrinden korusun. Âmin.

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …