Kim hasta?

Eskiden, Ramazanlarda aynı evde yaşayan annelerimizin bile özel özel haline şahit olamazdık.

Meğer özel halleri nedeniyle oruç tutmadıkları halde, herkesten gizlerlermiş.

Bu onların saygı ve edep konusunda ne kadar da faziletli olduğundandır.

İyi ki varlar! Allah onların gölgesini üzerimizde uzun eylesin. Anamızın- babamızın, yaşadıkları ve yaşadığımız zaman nispetinde, onlardan istifade etmeyi nasip eylesin.

Ramazan gelir lokantalar, açıktan yemek içmek işiyle uğraşanlar, ya dükkanını kapatır ya da özel haller için açmak zorunda olanlar, dükkanlarına perde asarlardı.

Biz bu perdelere “haya perdesi” derdik çocukken…

Sokaklarda elinde dondurma yalayan çocuk geremezdiniz!

Karnı acıkan sabileri, anneleri bir duvar dibinde kolları arasında gizler, karnını doyururdu, sezemezdiniz!

Gel zaman, git zaman, dükkanlardan ve gönüllerden haya perdesi kalktı!

Her türlü yemek içmek, ellerde dondurmalar, ekmek arası atıştırmalıklar, ellerde suluklar, “ye babam ye, iç babam iç”

Dükkanlarda artık her şey meydanda ve açık, perde falan yok, zaten “haya perdesi” çoktan yırtılmış, asacak perde dahi yok!

Bir de elinde sigara içenlere şaşarım yollarda!

Sigara hastalara kesin yasaktır.  Üstünde de “Sigara öldürür” “sigara kanser eder” “sigara sağlığa zararlıdır” yazar ama içen içer.

Ancak Ramazan’da sokaklarda sigara içmek de neyin nesi? Hasta mısın sen kardeşim?

Hem çevremize hem soluduğumuz havaya hem sağlığımıza, zarar vermeye, kalplerde zan oluşturmaya ne hakkın var?

Git, sigara içilmesi serbest alanlarda iç sigaranı!

Geçenlerde benim torun, çarşıda bir sigara içen görmüş, kendisi çok küçük oruç falan da tutmuyor ama açıktan yetip içmiyor, onun “haya perdesi” sağlam çok şükür.

Bana soruyor: “Dede bu adam niye sigara içiyor, oruç değil mi?

Ben de kaçamak cevap veriyorum ki çocuğun zihni bulanmasın diye: “Dedeciğim o hasta, onun için oruç tutmuyor”

Efsane soru bundan sonra geliyor:

“Dede, sigara sağlığa zararlı değil mi? O zaman sigara içtiği için zaten hastalanmış, içmese iyileşir. Oruç tutmalı ki iyileşsin. Bu nasıl hasta?”

Gerçekten de bu nasıl hasta? Acaba kim hasta?

Hani bahsettik ya bir şiirimizde:

“Hastalığı sadece, bedende mi sandınız?

Ruhlar hasta şeytanın, hilesine kandınız.

Sonra da kendinizi, cennetlik mi sandınız?

Beden hasta ruh hasta, şifası oruçtadır.”

Sadece empati yapalım dedik. Yoksa kimseye diyecek sözümüz yok, sözümüz anlayanadır.

“Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az.” Kalın sağlıcakla değerli dostlarım.

SESLİ DİNLEMEK İÇİN

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …