Ramazan’ın 15. Günü dünyayı doğumuyla şereflendiren Hz. Hasan Aleyhisselam hakkında Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Hz. Hasan adlı eserinden birkaç tespit aktararak gönlümüzde Ehl-i Beyt esintisi oluşmasına çalışalım:
Hz. Hasan fizik olarak dedesi Hz. Peygamber’e çok benzerdi.
Öyle ki, bir defasında Hz. Ebubekir ikindi namazından çıktıktan sonra, Hz. Ali ile beraber yürürken, çocuklarla oynayan Hz. Hasan’ı görürler. Hz. Ebubekir onu omzuna alır ve “Nebi’ye benzeyen, anam babam sana feda olsun” diye bir mısra söyler.
Cuhayfa diyor ki: “Ben Resûlullah’ı görenlerdenim. Hasan b. Ali O’na benziyordu.”
Sahabilerden Enes de şöyle demektedir: “Hasan b. Ali kadar Peygamberimize benzeyen birisi daha yoktur.”
Umeyr b. Ishak şöyle diyor: “Ebu Hureyre’yi Hasan b. Ali ile karşılaşmış gördüm. Şöyle diyordu: Gömleğini kaldır da Resulullah’ın öptüğü yeri ben de öpeyim.
İmam gömleğini kaldırdı. Ve Ebu Hüreyre, Hazreti Hasan’ın bedenini öptü,”
Hazreti Hasan’ın siması ve endamı şöyle tasvir edilmektedir.
Kırmızıya çalan beyaz tenli, iri siyah gözlü, geniş yanaklı.
Göğüs arası ince kıllı, gür sakallı bir vücuda sahipti. Saçları kulak memesinin hizasına kadardı. Boynu gümüş sürahi gibi parlaktı, Eklem başları iri idi. Omuz başları geniş aralıklı idi. Orta boylu idi.
Ne uzun ne kısa idi. Yakışıklı, hoş ve en güzel yüzlü insanlardan biri idi. Saçları kıvırcıktı. Uzun ve sarkık değildi. Vücut yapısı güzeldi.”
Görünüm, ahlak, vücut yapısı, davranış, cömertlik, bakımından onun kadar Allah Resûlü’ne benzeyen biri daha yoktu.
Onu şöyle tarif etmişlerdir: “Yüzü pembeyle karışık beyaz, gözleri siyah, yanakları düz, sakalı sik, saçı dalgalı, boynu beyaz, vücudunun organları birbiriyle uyumlu, geniş omuzlu, iri kemikli, ince belli, ayağı ne uzun ne kısaydı.
Ne kısa ne de uzun boyluydu. Çehresi en güzel çehrelerden biriydi.” Vasil b. Ata şöyle derdi: “Hasan b. Ali peygamberlerin simasına ve padişahların parlaklığına sahipti.” (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Hasan (a.s.) /Ağustos 2010 baskısı / Sayfa 11-12)