7 Haziran seçimlerinin en flaş ve en çarpıcı sloganı Bağımsız Türkiye Partisinin “Hakkına Sahip Çık” ifadesiydi. Bu ifade, sıradan bir söz olarak seçilmemişti. BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, milletini çok iyi tanıyan biri olduğu; yıllardır milletimize haksızlık yapıldığını, haklarının gasp edildiğini bildiği için bu vurguyu uyarma cümlesi olarak kullanmıştı.
Bizler de seçim çalışmalarımızda ülkenin her karış toprağına; insanına, dağına taşına, tabir yerindeyse uçan kuşuna dahi “hakkına sahip çık” parolasını ulaştırdık. Allah’ın bir kulu; bu mesaj bana ulaşmadı diyemez. Yapılan çalışmalara ve fedakârlıklara, (yakından takip eden ve yaşayan biri olarak) Allah’ta şahit, kulları da şahit, biz de şahidiz.
Bu konuda konuşmaktan, yazmaktan, tabir yerindeyse; dilimizde tüy bitti, kalemimizde mürekkep kalmadı. Tahsili, yaşı, kültür seviyesi ne olursa olsun hemen vatandaş dikkate alındı; tek tek izah edildi.
Neler mi dedik:
“Sizi yıllardır idare edenler yanlış yollara saptılar. Sizi hiçe saydılar. Vatanın bölünmez bütünlüğünü tehlikeye soktular. Milletimizi, açlığa, yokluğa, yoksulluğa mecbur ettiler. Yıllardır milletin hakkını elinden aldılar. Prof. Dr. Haydar Baş gibi bilgili ve yürekli bir insan çıkıp size hakkınıza hatırlatıyor ve hakkınıza sahip çıkmanızı öğütlüyor. Size hakkınız olanları vermeyi vaat ediyor. Bu vaatler seçim vaadi değil, Milli Ekonomi Modeli’nin gereğidir” dedik.
5000 TL asgari ücret senin hakkındır, hakkına sahip çık,
1500 TL ev hanımının maaş hakkıdır, hakkına sahip çık,
1000 TL vatandaşlık maaşı senin hakkındır, hakkına sahip çık,
250 TL çocuk maaşı senin hakkındır, hakkına sahip çık,
15 000 TL doğum yardımı senin hakkındır, hakkına sahip çık,
Sınavsız üniversite senin hakkındır, hakkına sahip çık,
Yabancılara peşkeş çekilen madenler senin hakkındır, hakkına sahip çık dedik.
Eğer hakkına sahip çıkmak istiyorsan “Prof. Dr. Haydar Baş’a sahip çık” dedik. Bugünün tarihini bir yere yaz… Prof. Dr. Haydar Baş’ı iktidar edinceye kadar aradan geçecek zaman zarfında kaybettiğin maaşları topla ve zararını kendi gözünle gör… Sefaleti, işsizliği, yoksulluğu sen seçtin. Kendi düşen ağlamaz. Bizim umutlarımız daha da büyüdü. Haklı olduğumuzu siz geç de olsa göreceksiniz.
BTP’nin çözüm önerileri dışında bütün yolların çıkmaz sokak olduğunu bu Millet elbet öğrenecektir. Maalesef Türk milletinin özünde nasihat değil musibetten ders almak vardır. Milletimiz tercihi ile baş başa kaldı. Hakkına sahip çıkmadı. Biz her yönden müsterihiz. Elimizden gelen her şey yapıldı. Zaten biz zaferden değil seferden sorumluyuz.
Çağrımız devam ediyor, hem de daha gür bir sedayla; “Ey Türk Milleti hakkına sahip çık.”