Zekâtın sebebi ve vermeyenin günahı

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın “çağın bilgesi” vasfını ortaya koyduğunu hemen her konuda görmek mümkündür.

Zekât şaheserinde, zekâtın sebebini ve zekâtı vermeyenleri bekleyen tehlikeleri gayet anlaşılır bir tarzda ortaya koymasındaki feraset insanı hayran bırakıyor:

İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: “Zekâtın sebebi; fakirlere azık vermek, zenginlerin mallarını ise korumak içindir. Allah-u Teâlâ sağlığı yerinde olanları, afet ve belaya uğrayanların ihtiyaçlarını karşılamakla mükellef kılmıştır.

Nitekim Allah-u Teâlâ Âl-i İmran suresi 186. ayette zekât konusunda da imtihan olunacağımızı beyan etmektedir: “And olsun ki mallarınızla, canlarınızla sınanacaksınız.”

Mallarla imtihan olmak, zekât vermekledir. Canlarla imtihan ise belalar karşısında sabırlı olmaya hazırlanmakladır. Ayrıca, zekât vermede Allah’ın nimetlerinin şükrünü yerine getirmek ve nimetin çoğalmasına da umut vardır.

Yine zekât vermede fakir ve yoksullara karşı merhamet, şefkat, eşitliğe teşvik, onları takviye etme ve dinî meselelerde onlara yardımda bulunmak vardır.

Bu fakirler, zenginler için bir öğüt ve onların ahiret fakirliğini hatırlamaları için bir öğüt ve onların ahiret fakirliğini hatırlamaları için de ibrettir.

Yine bu fakirler, zenginlerin kendilerine verilmiş olan nimet ve bağışlar karşısında Allah’a şükretmelerine, dua ve yakarışta bulunmalarına ve onlar gibi olmaktan korkmalarına birer teşvik vesilesidirler.

Zekât, sadaka, sıla-i rahim ve başkalarına iyilik yapmak gibi birçok konularda da durum aynıdır.

Zekât vermenin farz olduğu ve zekât vermekle yükümlü olduğu halde bu yükümlülüğünün gereğini yapmayanlar için büyük bir azap hazırlandığı, Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde bildirilmektedir.

“Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin.” (Bakara / 43).

“Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.”  (Bakara / 110)

Zekâtı vermeyenleri ahirette bekleyen tehlikelerde şöyle beyan edilmiştir:

“…Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu işte onlara Elem verici bir azap müjdele!” (Tevbe / 34).

Zekât vermeyenleri bekleyen musibetler hakkında bir de hadis paylaşalım:

“Kimin malı olup da zekâtını vermezse o mal, Kiyamet günü sahibi için dazlak başlı ve iki gözü arasında kara bir nokta bulunan büyük bir ejderha şeklinde gelip boynuna dolanacak ve onu iki dudağı ile yakalayarak şöyle diyecektir: ‘Ben biriktirip de zekâtını vermediğin malınım.’

Sonra da Al-i İmran 180. Ayeti okudu: “Allah’ ın bol nimetlerinden verdiklerinde cimrilik edenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu onların kötülüğünedir. Cimrilik yaptıkları şey kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır.”

(Prof. Dr. Haydar Baş, Kur’an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali Zekât, Sayfa 45-71)

Önerilen Makale

Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize …