Bağımsız Türkiye Partisi olağan il kongreleri hem coşku olarak hem katılım olarak hem vizyon açısından çok önemli görevler icra etmektedir.
Her kongre kendi çapında hayırlı işlere de vesile olmaktadır. Geçtiğimiz hafta sonu Bağımsız Türkiye Partisi Hatay ve Kilis il Kongreleri gerçekleştirildi.
Hatay kongresinde BTP lideri Av. Hüseyin Baş; “hükümet olmuş kadroların kendine oy vermeyen kesimlerin tercihlerini dikkate almayarak gerçek iktidar olamadıkları” anlamında sözler söyledi. Bu tespit, üzerinde durulması gereken sosyolojik tahliller yapılması gereken bir tespittir. Bu konuya daha sonra değiniriz. Ben Kilis İl kongresini değerlendirmeye çalışacağım:
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamız “Ben Kilis’te kendimi evimde gibi hissediyorum” derdi. Kilisliler geçmişte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kuvayı milliye hareketine nasıl destek verdiyse Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 2. Kuvayı milliye hareketine destek vermişti. Bugün de Av. Hüseyin Baş’a destek vereceklerini ve Ona sevgi beslediklerini ispat ettiler.
BTP Kilis İl Kongresinde siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, basın mensupları ve halkımız cem oldular. Ayrışmaların, kutuplaşmaların yaygınlaştığı toplumumuzda bu manzara Türkiye’nin muhtaç olduğu bir manzaradır.
İnsanlar farklı düşünebilirler, farklı tercihleri olabilir. Önemli olan farklılıkların da birlikte olabileceği ortamları artırmaktır.
Kilis Kongresine davet edilen; Hükümet partisi, meclis içi muhalefet, meclis dışı muhalefet, Kilis Barosu Başkanı, Esnaf ve Sanatkârlar Oda Başkanı, çeşitli dernek başkanları, basın mensupları olmak üzere çok sayıda farklı düşüncelere sahip kimselerin kongreye iştirakleri çok önemli bir olaydır.
Peki, bu tip manzaralar neden başka yerde değil de Bağımsız Türkiye Partisi organizelerinde gerçekleşebiliyor derseniz. Bunun sebebi; savunduğu bütün fikirlerde çözüm odaklı ve birleştirici rol oynamasıdır. Bu milletin ortak paydaları cumhuriyettir, Atatürk’tür, Ehli Beyt’tir, birliktir, ekonomik refahtır. Bu konuların hemen hepsi Bağımsız Türkiye Partisi plan ve programlarında mevcuttur. Herkes burada kendinden bir parça, kendini temsil eden bir duygu bulabilmektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız öyle bir hayat yaşadı ki bütün ömrünü Türk Milletinin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine adamıştı. Gelinen bu nokta; Onun attığı tohumların yeşerdiği, meyveye durduğu noktadır.
Millet olarak muhtaç olduğumuz birlik ve kardeşliğe vesile olan Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza, Onun yolundan giden Bağımsız Türkiye Partisi kadrosuna ve Genel Başkan Av. Hüseyin Baş’a minnet borçluyuz.