Aklımızla alay etmeyin!

Sosyal, ekonomik ve siyasal sorunlar yumağında boğulmadan bir hayat yaşamaya çalışmak zorunda bırakıldık.

Ben yaparım diye iş başına gelen siyasi irade 20 yıldır aynı masalı okuyor, yaptıkları ve yapmadıklarının maddi manevi vebaliyle yoluna devam ediyor.

Hükümet ve yandaşlarına sorarsanız “her şey güllük gülistanlık, hiçbir sorun yaşanmıyor. Her şey yolunda” diyorlar.

Gerçek gösterge vatandaşın kendi tenceresinde kaynayan yemeği, cebindeki paranın harcama gücü öyle demiyor.

Doğru olanı tespit etmek hiç de zor bir durum değildir. Basit bir hesap bilançosu, gerek vatandaşın halini gerekse de devletin halini göstermeye yeterlidir.

En basit bir küçük işletme ya da aile bütçesini düşünürsek iki hesap döneminde kârda mı zararda mı olduğunu öğrenmek için gelir gider tablosu hakikati ortaya koymaya yeterlidir. Gider gelirden fazla ise o işletme kendini ne kadar güzel ve kârlı gösterirse göstersin zarardadır ve eninde sonunda iflas edecek ya da yıkılmaya mahkûm olacaktır.

Devletin kurumlarını bir işletme olarak düşünün o işletmeyi idare edenler de doğal olarak hükümettir. Bir işletmenin kâr ya da zarar ettiğini hesap bilançosu gösterdiğine göre devletin ve milletin kâr ya da zararda olduğunu da hesap bilançoları, mali durumlarını gösterir.

Bütün istatistiklere ve hesaplamalara göre vatandaşın da devletin de bütçesi açık veriyor. Demekki zarardayız. Buna göre kendimizi başarılı göstermek kimseye bir fayda sağlamayacaktır.

Yabancı paralar ve altın karşısında Türk parası gün geçtikçe erirken hükümet ve yandaşları “maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz? Doların artması size ne? Gibi saçma sapan ifadelerle adeta vatandaşın aklıyla alay ediyorlar.

Ülkede dış ticaretin yabancı paralarla yapıldığı, doların ya da diğer yabancı paraların karşısında milli paramızın erimesinin iç piyasaya yansımasıyla gittikçe fakirleşen bir toplum olduğumuz için doların ya da diğer yabancı paraların Türk parası karşında değer kazanması bizi her yönden etkilemektedir.

Hayvanlarımıza yedirdiğimiz ottan, soframızdaki bakliyata; kullandığımız en hayati ihtiyaçlarımızdan, otomobillerimizde kullandığımız yakıtlara; evimizde iş yerimizde yaktığımız doğal gaza; çiftçinin kullandığı gübreden tohuma, ithal edilen hemen her şeye varıncaya kadar dolarla alınan bütün malların fiyatı doğal olarak dolarla hesap edilecektir. Dolasıyla da doların artması paramızın değer kaybına uğraması her alanda bizi etkileyecektir. Bu bir realitedir, milleti ahmak yerine koyup da boşuna aklımızla alay etmeyin!

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …