Sosyal problemlerin diz boyu yükseldiği günümüzde karanlıklar da zifiri karanlığa dönüşmeye devam ediyor.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız “Türkiye zifiri karanlık bir döneme girdi” demişti. Onun bu sözünün ne anlama geldiğini her geçen gün daha iyi anlamaya başlıyoruz.
Sorunların boyutu “mızrak çuvala sığmaz” haldedir. Sorunların mevcudiyeti hükümet ve yandaşların dışında herkes tarafından kabul edilmektedir. Yandaşların da etkilenmesine ve bilmesine rağmen gizlemeleri, tamamen yalana teslimiyetin ürünüdür. Her yer kapkaranlık zifiri karanlık iken kimse bir şey görmediği halde hükümet ve yandaşların aydınlıktan bahsetmesi yalandan başka bir şey olamaz.
Sorunların boyutu üç aşağı beş yukarı biliniyor ancak iş sorunun çözümüne gelince, arayışların yanlış yerlerde yapıldığını görüyoruz. Hükümetin doğruyu bulamadığı gibi mevcut muhalefetin de sorunlara çözüm olarak sunduğu bir şey olmadığını görüyoruz. Çözüm diye düşündükleri şeyler de aradıklarını bulamayacak noktadadır.
Hikâye edilir: Adamın biri karanlık bir mağarada yüzüğünü kaybetmiş. Mağaranın içi karanlık olduğu için yüzüğünü dışarıda aramaya karar vermiş. Aramış ama bir türlü yüzüğünü bulamamış. Adamın telaşını gören, oradan geçen biri de adama yardımcı olmuş ama yüzüğü mağaranın dışında bir türlü bulamamışlar. Yüzüğünü arayan adama yardım eden kişi sormuş: “Yüzüğü nerede ve nasıl kaybettin” demiş. Adam da, “Ben yüzüğü mağarada kaybettim ama içerisi karanlık olduğundan, burası daha aydınlık olduğu için dışarıda arıyorum” demiş. Yardıma gelen adam, yüzüğünü kaybeden adamın arayışının yanlış olduğunu anlayınca, oradan ayrılmış.
Bahsettiğimiz kıssa ne demek istediğimizi anlatabilmiştir umarım, değerli okurlarım.
Ülkemizde o kadar sorunlar var ki hiçbir sorun çözüme kavuşmuyor ve her geçen gün daha da içinden çıkılmaz hal alıyor. Ortaya konan çabalara bakınca, insanların çareyi yanlış yerlerde ve yanlış metotlarda aradığına şahit oluyoruz.
Bugüne kadar uygulanan yanlış sistemlerde ısrar ederek; yanlış sosyal ve siyasal projeler uygulamakla, sorunlar çözülmüyor. Çünkü yanlış arayışlarla doğru bulunmaya çalışılıyor.
Çağımızın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş, sadece milletimize değil bütün insanlığa arayışın yerini, şeklini ve çözümünü izah etmiştir. Sosyal, siyasal ve ekonomik bütün sorunların “Milli Ekonomi Modeli” ve “Sosyal Devlet Milli Devlet” projeleriyle çözüme kavuşacağını ilan etmişti. Bağımsız Türkiye Partisinin parti programında mevcut olan çözümlerle buluşmak; doğru adreste, doğruyu aramak ve bulmaktır. BTP lideri Av. Hüseyin Baş ve kadrosu çözümün doğru adresidir.
Bunun dışında çözüm arayanlar, “yüzüğünü mağarada kaybedip; dışarıda arayan” adamdan farksız olurlar.