Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş, seçildiği ilk günden itibaren farklı tespitleriyle adeta ezber bozmaya devam ediyor.
Aksaray 8. Olağan il kongresinde yaptığı konuşmada da ihracat konusunda çok farklı bir yaklaşımla, bugüne kadar kafalarda oluşan ezberlerden birini daha bozdu.
Kafamızda oluşan fikirlerden biri; bir ülke ihracat yaparsa kâr eder ve ekonomisi büyür şeklindeydi.
Ama bakınız Av. Hüseyin Baş yaptığı konuşmada olayın hiç de böyle olmadığını şöyle anlattı:
Son zamanlarda hükümet çevreleri tarafından Türkiye’nin Çin modelini uyguladığına dair bir söylemin ortaya çıktığını hatırlatan Av. Hüseyin Baş, şu cevabı verdi: “Senin Çin modeli dediğin Çin’in battığı modeldir. İhracat, ihracat, ihracat diye diye kavramlar üzerinden sizi, bizi kandırmaya çalışıyorlar. Ama merak etmeyin, Hüseyin burada, o maskeleri düşüreceğiz, asla fırsat vermeyeceğiz. İhracat rekor kırdı, diyorlar… Senin ihracat dediğin bir tane ambargoya bakar! Sen şimdi kafa tutuyorsun, Almanya bizi kıskanıyor, ey ABD! Bütün ticaretini ihracata dayalı yaptın, adam gelip sana diyecek ki, şunu bunu içeri at! Senin de elin mahkûm, yapmazsan ticaretin bitecek! Yani Türkiye’deki demokratik ve milli unsurların tamamını yabancının eline peşkeş çekilmesinin adıdır bunların sistemi…”
Ülkenin ve milletimizin kurtuluşunun, yalan ve kandırmadan ibaret olan bu sistemlerle değil Milli Ekonomi Modeliyle olacağını da dile getiren Sayın Baş, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
“Dünyada eşi benzeri olmayan bir modeldir, Milli Ekonomi Modeli. Bu modelde denir ki, bir ülkenin en büyük pazarı iç pazarıdır. Çin yıllarca ucuzdan, bedavadan çalışalım, şu dünyaya mal satalım diye uğraşıp durdu. Dünya dediğin de ABD… Dünyadaki tüketimin üçte birini ABD yapıyor. Yani ihraç ettiğin her 3 üründen biri ABD’ye gider, orada tüketilir. Devletlerin bütün meselesi ise ABD’ye mal satma yarışı… Bu model ihracata dayalı bir model değil, ABD’nin dünyayı sömürme modelidir. Neden? Ben ABD’ye gittim. Orada ‘Made in USA’ yazan bir şey bulamadım. Bütün malları ürettirir, kendi kâğıdını (dolar) boyayıp bunları satın alır, kendi vatandaşına bunu tükettirir! Dünya devletlerine de der ki, büyümek istiyorsanız ihracat yapın… Çin de yıllarca bu modelle büyümeye çalıştı. Baktı ki 2010 yıllara doğru bu iş böyle gitmiyor. Krizler yaşadı. Rusya, 2008’den beri Milli Ekonomi Modeli’ni (MEM) uyguluyor. 2013’te merhum Prof. Dr. Haydar Baş, Duma’da sunum yaparak dünyada MEM’in Rusya’da uygulandığını ilan etti. Çin de, Duma’da ve Rusya’da hükümette görevli dünyaca ünlü iktisatçı Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin sayesinde bu modeli öğreniyor. Lisiçkin, Çinli yetkililere ‘Biz böyle bir model uyguluyoruz’ diyor. Prof. Dr. Haydar Baş’ın çok sık söylediği bir ifadesi var: ‘Senin 1,5 milyar nüfusun var. Niye sağda solda pazar arıyorsun?’ Çin diyor ki, hakikaten doğru söylüyorsun. Kendi vatandaşımıza ticaret yapsak, zaten dünyanın en güçlüsü oluruz. Bunun örneğini nerede görüyoruz? Bakın, bir kaç yıl önce Çinli Huawei firmasına Avrupa’da, ABD’de ambargo uygulandı. Çin bunu takmadı çünkü kendi pazarı var.”
Ezberler bozuldukça görüyoruz ki milletimiz yıllarca kavramlar ve sistemler üzerinden sinsice aldatılmış. Bu gidişle Av. Hüseyin Baş, genç ve farklı bakış açısıyla daha çok ezberler bozacaktır.