Ölümü ötelemek

Geçtiğimiz günlerde devlet hastanesinde tetkik için sıra bekliyorum. Hasta olup da parası olmayan, devlet hastanesine gidenler gayet yakinen bilir ki en az birkaç hafta sonraya randevu verilir. Ben de önceden aldığım randevu için bekliyorum.

Yaşlı bir amcayı koluna girmiş evladı renkli dopler çekimi için tetkik yapılan odanın önüne getirdi. İhtiyar amcanın pantolonun bir bacağı yukarı sıyrılmış. Bir ayağında şişlik ve yara var, yürümekte zorluk çekiyor. Odaya evrak verildi. Genç bir delikanlı evrakı ihtiyar amcaya verirken “randevun 1 ay sonra şu tarihte” dedi. İhtiyar amca bir anda adeta çıldırdı. “Oğlum benim 1 ay bekleyecek halim var mı görmüyor musun bak ayağıma?” Deyince görevli; “amca benim yapabilecek bir şeyim yok, paran varsa git özelde çektir.” Diye cevap verince oradan sonrası ihtiyarın küfür ve bağırması ile geçti ama nafile adamcağız geldiği gibi gitti.

Bu hatıram, Sayın Cumhurbaşkanımızın önceki günü kabine toplantısından sonra yaptığı konuşmadan sonra tekrar canlandı.

Hani derler ya “kasap et derdinde koyun can derdinde” vatandaşın hali içler acısı, dayanacak gücü kalmamış. Hükümet hala sabır tavsiye ediyor. Hava soğuk nasıl ısınacak, kazan boş nasıl kaynayacak, geçim derdi sarmış başını nasıl geçinecek? Hükümet hala gemisini kurtarmak peşinde galiba…

Sayın Cumhurbaşkanımız: “Biz ne yaptığımızı biliyoruz, nasıl yapacağımızı biliyoruz, nereye gideceğimizi biliyoruz, ne elde edeceğimizi de biliyoruz. Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyoruz.” Diyor.

Yine yastık altındaki tasarruflardan medet umuyor: “Bankada, yastık altında parası özellikle dövizi olan birey ve kurumlara çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yeni ekonomi politikalarımızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum.”

Yeni ekonomik modelden bahsediyor. Ama ekonomistleri izliyoruz. Yandaşlar dışında işin ehli olanlar “bırakın 5-6 ay sonrayı 2 gün sonrayı dahi tahmin edemiyoruz. Bu açıklamalarla size güvenip de yatırım yapacak hiçbir dış ve iç sermaye bulamazsınız” diye haykırıyorlar.

Milli Ekonomi Modeli hakkında bilgi sahibi olan BTP kurmayları; “hükümetin kafasına göre davranışlar sergileyerek başkalarının uygulamaya çalışıp da vazgeçip çöpe attığı sistemleri yeniden denemeye kalkışmakla kaybedecek zamanın kalmadığını” söylüyorlar ve “bundan sonra içinden çıkılamayacak daha derin yaralar açılacağından” bahsediyorlar.

Ülkenin ekonomisi, yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmiş destek üniteleriyle yaşatılmaya çalışılan hastanın ölümünü ötelemekten başka bir şeye benzemiyor.

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın sıklıkla dile getirdiği bir sözle yazımızı bitirelim: “Kafanıza akıl koyun” Milli Ekonomi Modelinden başka hiç kimsenin çıkışı yoktur.

Önerilen Makale

Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Aziz Atatürk hakkında ömrümüz boyunca makale yazsak konuşsak Onun vatanımıza, milletimize …