2019 yılında temelleri Cumhurbaşkanımız tarafından “Ya Allah bismillah” sedalarıyla atılıp 8 Ekim 2023 tarihinde de “Lailaheillalah İbrahim Halilullah” sedalarıyla Yeşilköy’deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesinin açılışı gerçekleştirildi.
Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan kilisenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidar olduklarından bu yana azınlık vakıflarına sağladıkları imkânları, açtığı kiliseleri, havraları öve öve bitiremedi.
Süryani Ortodoks Metropoliti ve Ruhani Lideri, Patrik Vekili Yusuf Çetin, kendisiyle yapılan bir röportajda “20 sene önce bu kiliseyi rüyamızda görsek inanmazdık. Cumhurbaşkanımızın siyasi iradesi bize tüm kapıları açtı” ifadesini kullandı.
Gerçekten de Türkiye toprakları üzerinde son 20 yılda yaşananlara bakıldığında tahrif olmuş batıl dinlerin altın çağlarını yaşadıklarını söyleyebiliriz.
İşin ilginç tarafı da gayrimüslimlere tanınan bu fırsatlar, şeriat getireceğiz söylemleriyle iktidar olan, sözde en dindar, İslamcı diye nitelenen kesimler tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bize göre bu yaşananlar asla sürpriz olmamıştır. Çünkü İslamcı kimliğiyle siyaset sahnesinde boy göstermek hazırlığında olan bu kesim hakkında iki binli yıllarda bir salon programında Prof. Dr. Haydar Baş; “Bunların kıblesi Vatikan’dır. Koyunlarında da haç saklıdır.” İfadesini kullanmıştı. Bunların iktidarıyla birlikte dinlerarası diyalog faaliyetleri hız kazanmış, milli ve dini bütünlüğümüz çok ciddi yaralar almıştır.
Yıllarca devam eden dinlerarası diyalog faaliyetlerinin FETÖ faaliyetleriyle dini ayağı yürütülürken siyasi ayağı da iktidar sahipleri tarafından yürütüldü. 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte FETÖ ile yolları ayrılan iktidar sahipleri tarafından dinlerarası diyalog faaliyetlerinin hem dini hem siyasi ayağı birlikte yürütülmeye devam etmiştir. Gelinen durum bunun göstergesidir.
Çünkü FETÖ ancak “İbrahimi dinler” kavramını söyleyebilme cesaretini gösterebilmişken iktidar sahipleri “La İlahe İllallah İbrahim Halilullah” ifadesini kullanma cesaretini göstererek kelime-i tevhit tahrip edilmiştir.
Yukarıda da belirtmeye çalıştığımız gibi zaten Süryani ruhani liderlerinin söylediği “20 sene önce bu kiliseyi rüyamızda görsek inanmazdık. Cumhurbaşkanımızın siyasi iradesi bize tüm kapıları açtı” sözü gelinen noktayı çok güzel bir şekilde ifade etmektedir.
Gerçekleşen bu durum; geçmişte İngiliz ajanları Hampher’ların, Lawrence’lerin attıkları tohumların meyveleridir.
Prof. Dr. Haydar Baş Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler eserinde İngiliz ajanlarının faaliyetlerini anlatırken, Hampher’ın faaliyetleri arasında kilise yapılması için zemin oluşturulması (Sayfa/100) arazi şehir ve köylerin gayrimüslimlere satışının sağlanması için gayret ortaya konması faaliyetlerini (Sayfa/112) aktarmıştır.
Yaşanan bu olaylardan sonra bugün Hamper’lar, Lawrence’ler yaşasaydı bu kadar başarı elde edebileceklerine onlar da inanmakta zorlanacaklardı. Süryani ruhani liderinin hayretini gizleyememesi gibi.
Makalemizi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın şu ifadesiyle bitirelim: “En dini meselelerimiz en dini görünen, en milli meselelerimiz en milli görünenler tarafından tarumar edilecektir.”
Rabbim milletimize uyanmayı ve gerçekleri bir an önce görmeyi nasip eylesin. Aksi takdirde sonumuz pek de hayra gitmiyor. Bizden hatırlatması.