Toplumsal hipnozu MEM bozuyor

Toplumlara yön veren, insanların düşünme, araştırma kabiliyetini elinden alan küresel güç odakları ve toplum mühendisleri; özellikle gelişmemiş ya da az gelişmiş toplumları daha fazla etkilemiştir.

Gayri milli ve gayri dini projelerle o toplumun fertlerini bölmüş, parçalamış, kardeşi kardeşe kırdırmışlar. Emellerine ulaşmak için her yolu mubah görmüşler.

Bu sayede hem o toplumları istedikleri gibi yönetmişler, hem kaynaklarını istedikleri gibi kullanmışlar, uygun ortam bulunca da topraklarını işgal etmişler.

Bu metot kapitalizm anlayışının temelini teşkil etmiş. Güç ve kaynaklara sahip olanlar, dünyada hâkim güç olmuş; güçsüz ve garip kalmış toplumlarda yaşayan insanlar da açlık ve yoklukla insanlık onurundan mahrum olarak yaşamak zorunda kalmışlar.

Bu halden kurtulmayı dahi düşünmesinler diye de kendi içlerinden işbirlikçiler edinmiş; sözde ilim ve fikir adamlarına, sözde kanaat önderlerine, toplumları hipnoz görevi verilmiştir. Onlarda kendi toplumlarına sanki bu yaşam tarzı onların kaderiymiş gibi telkinlerde bulunarak hipnoz faaliyetlerinde bulundular.

Hipnoz olmuş toplumlar, kendilerine sunulan çarelere dönüp bakmak, araştırmak, düşünmek yerine; reddetmeyi ve teslim olmayı daha uygun görmüşler. Böylece o toplumlarda “yarasa kabiliyeti” oluşmuş, ışıktan korkar bir hal almışlar. Işığa kapılarını kapatmış; açlığa, yokluğa, işgale razı olmuşlar. Bu yolla kapitalizm ağlarını kurmuş, insanlığı sömürmeye devam etmiştir.

Özellikle son 250 yıldır insanlığın kapitalizm denen beladan çekmediği çile kalmamıştır.

Elbette her yokuşun bir inişi, her derdin bir devası, her çilenin bir sonu olacağı gerçeği tecelli edecekti.

Kapitalizm denen bu vahşi sömürü düzenini ortadan kaldıracak bir sistemi bulmak kaderi, Prof. Dr. Haydar Baş’a nasip oldu.

Kendi ifadesiyle “30 yıllık bir gayret ve fikir sancısıyla” 2005 yılından itibaren eser haline dönüşen “Milli Ekonomi Modeli” uluslararası kongreler, paneller, konferanslarla insanlığın önüne konuldu. Yurtiçinden ve yurtdışından binlerce ilim ve fikir adamları Prof. Dr. Haydar Baş’ın modelini enine boyuna tartıştılar. Model içindeki esrarengiz kodları çözmeye başladılar. İnsanlığın kurtuluşunun bu modelle olduğuna karar verdiler.

Kurulan bu sömürü ve zulüm düzenin böyle gideceğinden emin olan küresel güçlerin “Milli Ekonomi Modeli” ile uykuları kaçmış; Prof. Dr. Haydar Baş’ın Rusya Duma’sındaki sunumuyla kapitalizmin çöküşü ilan edilmiştir.

Başta Rusya olmak üzere 4 milyar insana tekabül eden BRICS ülkeleri “Milli Ekonomi Modelini” uygulama yoluna gitmiştir.

“Milli Ekonomi Modeli” uygulanma ortamları bulunca ve olumlu neticeler alınınca, insanların karanlık ufukları aydınlanmaya başladı.

Yüz yıllardır küresel güçlerin sömürüsü altında çaresiz bırakılan insanlık üzerindeki toplumsal hipnoz “Milli Ekonomi Modeli” ve “Sosyal Devlet Milli Devlet” projeleriyle bozulmaya başlamıştır. Türk milletinin de bu toplumsal hipnozdan bir an önce kurtulmasını diliyoruz.

Uğur Kepekçi

9 Mart 2018

 

 

Önerilen Makale

Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi

Kurtuluş mücadelesi yıllarından itibaren İngiliz ve Yunan ajanlarının sinsi gayretleriyle dini bütün, imanı sağlam Gazi …