İnsanları yargılayacak olan Allah’tır

Bu makalemizde kendimizi hesaba çekmek adına bir sayfa açalım dedik. Hayatın telaşında, kargaşasında kendimizi hesaba çekmeği unutuyoruz çoğu zaman. Böylece şeytan ve nefsimizin tuzaklarına düşüyoruz.

Dünya kurulduğu günden bu yana var olan aldatma fiili, ahir zamanda kat kat artarak, neredeyse toplumun genel hastalığı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Aldatma ve aldanma toplumda egemen bir hâl alınca, insanlara güven ortadan kalktığı için kimin hangi ameli ne maksatla yaptığı da anlaşılmaz oldu.

Eskiden içi dışı bir olmayan insanlara ikiyüzlü denirdi. Şimdi insanların davranışlarında sergiledikleri tavırlar nedeniyle, ikiyüzlü ifadesi çok basit kalmaktadır.

İnsanlar bu dünya hayatında birbirlerini aldatadursunlar, yüce Allah’ı aldatamayacaklarını unutuyorlar galiba. Çünkü yüce Allah için saklı gizli hiçbir şey yoktur. Allah kalplerde olanları en ince ayrıntısına kadar bilmektedir.

Yüce Kur’an’da Allah’ın insanların dış görünüşlerinden çok kalplerine baktığı beyan edilmektedir:

“Allah şüphesiz, göklerin ve yerin gaybını bilir. Doğrusu O kalplerde olanı bilendir.” (Fatır/38)

Yukardaki ayet-i kerimeyi teyit eden Peygamberimizin (s.a.a.) de bu konuda beyan ettiği hadis-i şerifi aktarmakta fayda görmekteyiz:

“Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.” (Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539)

Davranışlarımızda sergilediğimiz güzel amellerin, Allah tarafından kabul edilip karşılığında da ahirette mükâfat umuyorsak; kalpteki niyet ile sergilediğimiz tavrın, iyilik noktasında aynı yönde olmasına dikkat etmeliyiz. Aksi takdirde ahirette iflas edip zarara uğrayanlardan olacağımız unutulmamalıdır.

Yüce Peygamberimiz(s.a.a.) bir hadisi şeriflerinde buyurur: “Münafığın alâmeti üçtür; Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman ona hıyanet eder.” (Buhari/ İman 24)

Aldatmak münafıklık alameti olduğuna göre herkes de aldanmaktan şikâyet ettiğine göre geliniz bu makaleyi okuduktan sonra hep birlikte kendimizi hesaba çekelim.

Şöyle yapalım: Kendi başımıza kalabileceğimiz bir mekân ya da zaman bulalım. Samimi olarak kendi nefisimize soralım; ‘Bende münafıklık alameti var mı? Varsa kaç tane ve ne kadar var? Şiddeti ne kadar? Kendime ve ikinci şahıslara ne kadar zarar veriyorum?

Kendinize sorduğunuz bu sorunun cevabını Allah’tan başka kimseye söylemeyin. Sizi başkası değil, siz kendinizi ayıplayın. Allah’a yönelin ve tövbe edin. İnsanları yargılayacak Allah’tır. Vesselam.

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …