İnançla alakalı itikadi münafıklık

İslam alimleri münafıklığı iki başlık altında değerlendirir. 1. İtikadi nifak (inançla alakalı) 2. Ameli nifak (davranışlarla alakalı)

Öncelikle inançla alakalı olan münafıklık hakkında bilgileri paylaşalım:

İtikadi nifak; inançla alakalı münafıklığın muhatabı genellikle Kuran’ın ve Peygamberin hükümleri hakkında inanıyor gibi görünüp inkarı ve küfrü benimsemektir. Bunların cehennemlik olacakları hakkında Kur’an’da ayetler mevcuttur:

“Münafıklara, kendileri için can yakıcı bir azap olduğunu müjdele” (Nisa / 138) “Şüphesiz ki münafıklar, ateşin en alt tabakasındalardır. Sen onlar için bir yardımcı da bulamazsın.” (Nisa /145)

Kur’an’ı Kerim’de münafıklarla alakalı 11 ayetlik Münafikûn suresi mevcuttur. Maksadımızı izah edebilmek için ilk 8 ayetini aktaralım:

“Münafıklar sana geldiklerinde: Şahitlik ederiz ki sen Allah’ın Peygamberisin derler. Allah da bilir ki sen elbette, O’nun Peygamberisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancı olduklarını bilmektedir. Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür! Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar? Onlara: Gelin, Allah’ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün. Onlara mağfiret dilesen de dilemesen de birdir. Allah onları kesinlikle bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkmış topluluğu doğru yola iletmez. Onlar: Allah’ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.” (Münafikûn /1-7)

Bakara suresinde de münafıklar şu şekilde anlatılır: “İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde “Allah’a ve ahiret gününe inandık” derler. Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah’ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir. Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır. Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz” derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.” (Bakara/8-12)

Yüce Peygamberimiz bizlere münafıklığın ne kadar tehlikeli bir davranış olduğunu hatırlatmak için kendi diliyle bize öğretmek istemiştir.

“Allah’ım! Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 32)

Öyleyse bizler de münafıklığın her türlüsünden, ateşten kaçarcasına kaçınmalıyız. Geçici olan imtihan dünyasında basit menfaatler uğruna münafıklık yapıp da kendimizi ateşe atmamalıyız.

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …