Feryatları duyan yoktur

Toplumun her kesiminden feryatlar yükseliyor. Hükümet ve küçük ortağı her fırsatta, “Cumhur İttifakı kapı gibi sağlam yerinde duruyor” mesajları vermeye devam ediyor. Bu sistemde hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın “dediği dedik, çaldığı düdük” olduğu için feryatlar boşunadır. Onlara bu gücü siz verdiniz ey Türk milleti!

Geçtiğimiz günlerde çiftçilerin eylemlerinden bahsettik. Bu eylemlerin de boşuna olduğunu, asıl yapılması gerekenin sandıkta hesaplaşmak olduğunu dile getirmiştik. Bugün de işçi kesiminin feryadını duyuralım ve onlara da bir çift söz edelim dedik.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, TÜRK-İŞ’in il ve bölge temsilciliklerinin Türkiye genelinde yaptığı ortak basın açıklaması öncesi, konfederasyon genel merkezi önünde toplanan işçilere hitap etti.

Ekonomide son 30 yılın en ağır koşullarının yaşandığını ve bu durumun işçiler başta olmak üzere toplumun büyük bir kesimini olumsuz etkilediğini ifade eden Atalay, şöyle konuştu: “Sendikacılar olarak toplumun sıkıntılarını dile getirmeye devam edeceğiz. Bu ülkede 12 bin 500 liraya nefes almaya çalışan emekliler, 17 bin liraya geçinen asgari ücretliler var. Sendikalı işçilerin ücretleri de bu düzeye geldi. Kamu dahil, özel sektör dahil işçilerin aldıkları ücretler ortada. Buradan sesleniyorum; bizim bu taleplerimizi kale alın, sıkıntılarımızı giderin. Siz duyana kadar Türkiye’nin 81 ilinde bu sıkıntıları dile getirmeye devam edeceğiz.”

İşçi kesimine de söyleyeceğimiz çiftçilere söylediğimizden farkı şeyler olmayacak. Değerli işçiler, değerli sendikalar, bugün şikayet ettiğiniz iktidarın 22 senedir başımıza bela edilmesinde sizin de payınız vardır. Sizler de AKP iktidarını oylarınızla beslemediniz mi? Çiftçilere ayırdığımız makalede dediğimiz gibi “22 senedir işçilere çiftçilere memurlara yapılanlar karşısından yüzde 1 bile oy almaması gereken AKP ve yavru muhalefeti kim destekledi. Sandıktan çıkan oyları uzaydan gelen yaratıklar mı attı?”

Yoksulu, işçiyi, memuru ezen bu zalim düzen değişmeden mutlu azınlıktan başka kimsenin yüzü gülmeyecektir. Yapılacak iş bellidir. Geleneksel siyaset anlayışından kurtulup sizi aç ve yoksul koyan bu hükümeti ve bunun gibi düşünen sistem partilerini sandığa gömüp Milli Ekonomi Modeli’ni iktidar etmekten başka kimsenin çaresi yoktur.

Ömrünü sizin için tüketen, milletini zengin, devletini kainat devleti yapmaya ant içmiş Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı kaçırdınız ama hala şansınız devam etmektedir. Onun yetiştirdiği kadro dimdik ayaktadır. Av. Hüseyin Baş liderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kadrolarıyla beraber olup örgütlü bir siyasetle siz kendiniz iktidar olmalısınız. Aksi takdirde bu sıkıntılardan kurtulmanın imkanı yoktur.

Önerilen Makale

Atatürk ve Mevlit Kandili Hutbesi -3-

Geçtiğimiz günlerde Peygamberimizin doğumu münasebetiyle Mevlit Kandilini ihya ettik. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün …