Merhamet sadece ikinci şahıslarla da alakalı değil kişinin kendisine karşı da hissetmesi gereken bir duygudur. Toplumda yaygın olarak yapılan yanlışlardan sigara, alkol, uyuşturucu, kumar, fuhuş gibi yapılan yanlışlar aslında kişinin kendi aile mahremine ve canına yaptığı merhametsizlik değil midir? Yapılan yanlışların ikinci kişilere zararı olmasa bile kendi canını tehlikeye atmış olmaktadır.
Bakara suresi 195. Ayette yüce Allah kulunu açık bir şekilde uyarmıştır: “Mallarınızı Allah yolunda harcayın ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Bir de iyilik edin ve yaptığınızı güzel yapın. Doğrusu Allah iyilik eden ve işini güzel yapanları sever.”
Bu ayette anlaşılan; Allah rızası için başkalarına maddi ve manevi olarak yardımda bulunmayıp iyiliği terk edenlerin kendi elleriyle ateşe atılmayı tercih edecekleri hakkında uyarı vardır.
Kur’an’da Allah’ın yarattıklarına karşı merhametle davranacağı hakkında çok miktarda ayetler vardır. Öncelikle onlardan birini paylaşalım: “Muhakkak senin Rabbin, elbette O, sonsuz kudret sahibidir, çok merhametlidir.” (Şuara / 9).
Allah’ın merhamet sahibi olmasına rağmen kulların ısrarla yanlış yapması kötülük yapması merhametsiz davranması neticesinde azaba da çarptırılacağı hakkında da uyarılar mevcuttur:
“Allah dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder. Neticede yalnız O’na döndürülüp götürüleceksiniz.” (Ankebut / 21).
Temiz bir iman, güzel bir ahlakla, iyiliklerle bir hayat sürüp geçici imtihan dünyasından ebedi aleme yüz akıyla gitmek dururken yanlışı kötülüğü ve merhametsizliği tercih edenlerin akıbeti pek de hayra alamet değildir.
Öldükten sonra dirilip hesaba çekileceğimiz ebedi yurdumuzda bize nasıl muamele edileceğini bu dünya hayatındaki yaşantımızdan da anlarız. Peygamberimiz (s.a.a.) hadisi şerifte; bu konuda bize ip ucu vermektedir: “Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz” (Buhârî, Edeb 18).
Biraz da merhamet hakkında teşvik edici hadisi şerifler paylaşalım. Umulur ki ibret alır da istifade edenlerden oluruz:
“Merhamet, ancak katı kalpli kimselerden çekilip alınır.” (Ebû Davud, Edeb, 58).
“Merhametlilere Rahman merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin!” (Buhârî, Edeb, 13).
Bu bilgiler ışığında dünyanın hemen her yerinde kendi menfaatini korumak vahşi duygularını tatmin etmek için başkalarına acımasızca muamele edenler, masum insanları soykırıma tabi tutanlar, iktidarlarını sürdürmek için her türlü yola başvuranların azaptan kurtulmalarına imkan yoktur. Çünkü merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceği hakkında hüküm açık ve net olarak verilmiştir.